“Bunun suçlusu ekonomiyi yürütemeyen, şeker fabrikalarını kapatmak, satmak durumunda kalan Hükûmetin kendisidir” diyen Bülbül, “Kamusal alana hizmet veren tüm kamu kurumları zarar ediyor, özelleştirildiği zaman kâr ediyor. Bu, çalışma ahlakının olmaması, Hükûmetin buralarda gerekli denetimi yapmaması, bunun şeker üretiminden tutun bir başka üretime kadar hepsinde geçerli olduğunun çok bariz göstergesidir. Bu önergenin tabii ki desteklemesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“ŞEKER PANCARI ÜRETİMİ DÜŞTÜ”
HDP grubu adına konuşan Kemal Bülbül, “Keşke konuda adı gibi tatlı, şeker gibi olsaydı da böyle şeker şeker konuşsaydık ama konu oldukça ağır. Benim çocukluğumda Malatya Ovası'nın neredeyse yüzde 70'i-80'i şeker pancarı üretimi, tütün üretimi ve benzeri endüstri bitkiler vardı fakat şeker fabrikalarına müdahale, üretime müdahale, üretimdeki kısıtlama, üretimdeki sınırlama, kota ve benzeri nedenlerle şeker pancarı üretimi düştü. O araziler de yapılaşmaya açıldı, şu anda Malatya oto sanayi sitesinin bulunduğu arazinin tamamı şeker pancarı üretilen bir araziydi, şimdi de orada betonlaşma var, o güzelim tarım arazisi köreltilip yerle bir olmuş” dedi.
“SUÇLU BULUNAMIYOR”
“Bir yanda kriz bir yanda stokçuluk var ama bunun suçlusu yok” diyen Bülbül konuşmasının devamında, “Temel tüketim maddelerinden biri, daha yakın zamana kadar halk nezdinde üç tane temel tüketim maddesi vardı: Un, şeker, tuz. Çünkü halkın geçim standardı onunla alakalıydı. Maalesef, yine aynı noktaya düştük de yine bu yoksullukta, bu pahalılıkta, bu dar gelirlilik. Ne diyor? Efendim, fiyat artırımı vesaire... Yani zamlardan dolayı, ekonomiyi yönetememeden dolayı, üretememeden dolayı, ithalat-ihracat dengesini kuramamadan dolayı, üreticinin ürettiği ürünü değerlendirememeden, hiçe saymadan dolayı meydana gelen ekonomik altüst oluşun sanki sebebi şeker pancarı üreticisi, sanki tarımla uğraşan çiftçi, sanki hayvancılıkla uğraşan insanlar. Buna bir suçlu bulunamıyor işin ilginç yanı” diye konuştu.
Haber Merkezi