Bazılarına göre sayıları 5 milyonu, birilerine göre 8 milyon, bir başka ağızlara göre de 11-12 milyon yabancının ülkemizde göçmen, sığınmacı, mülteci sıfatlarıyla yaşadıkları iddiaları devam etmektedir.
Antalya'da ise bir başka sancı var. Kurumlar arası dayanışma eksikliği kentin güvenliğine çevre ve sağlığına, düzen ve istikrarına her an için zarar getirilebilir normdadır.
Kentimizde belediyenin, cadde ve sokaklara yerleştirdiği zemin altı çöp kapları (konteynırlar) var. Bilhassa Suriyeli unsurlar kağıt, pet ve benzeri atık malzeme (çöp) almak için söz konusu çöplerin üzerindeki kapakları açıp onlarca kg kirli malzemeleri (çöpleri) sokak ortasına çıkarıp işlerine yarayanları alıp götürdükten sonra geride kalan tüm pislikleri yollarda caddelerde bırakarak uzaklaşmaktadırlar.
Dolayısıyla Dünya kenti, turizmin başkenti Antalya sokakları pis kokulara bezenmekte, atmosferi kirlenmektedir. Sokak ve caddelerin temizliğinden sorumlu belediye temizlik işçileri illallah etmekte dizi dizi şikayetlerini idareye iletmekte iseler de değişen bir durum olmamaktadır.
Kurumun beyanı ise, durumu ilgili yerlere resmi yazıyla bildirdikleri, ancak sonuç alınamadığından yakınılmaktadır.
Alınan diğer bir bilgi ise daha da tehlikeli. Kent ortamında ve çevresinde çöp toplayan ve sayıları küçümsenemeyecek derecede çok olan Suriyeli ve Afganlı yahut Afrikalı insanların esasen Antalya'da oturmadıkları, adreslerinin başka illerde olduğu halde sorumlu kurumlarımızın malum kişilerin ötelemesinde ciddi sıkıntı çekildiği yönündeki bilgilerdir. Kent atık deposuna dönüşmektedir.
Ama şuna temelden inanıyoruz. Devletimiz büyüktür, devletimiz güçlüdür. Devletimiz donanımlıdır. Kentimizin vizyonunu, misyonunu, güvenliğini, kamu sağlığı ve çevre güvenliği konularında kentimiz için ciddi bir tehdit unsuru haline gelen bu bireyleri şehir dışına atabilecek güçtedir Devletimiz. Kentin sokaklarına cadde ve meydanlarına bıraktıkları kirli atıklar, bulaşıcı ve sari hastalıklar açısından ciddi bir tehdit unsurudur.
Bu ülkenin çevre ve sağlık meselelerinin çözümü için 30 yıl hizmet vermiş bir uzman kişi olarak ifade etmeliyim ki; esasen öncelikle ve bilhassa Sayın Valimizin bir an evvel il hıfzıssıhha kurulunu ve mahalli çevre kurulunu, gerekirse il koordinasyon kurulunu ayrı ayrı toplayarak her bakımdan çok kritik durumda bulunan bu yabancılar meselesinin çözümü için gereğini yapmalarında hayati zorunluluk olduğunu bilhassa vurgulamalıyım. Yeni bir andemi ve pandemi, muhtemeldir ki yeni epidemik vakalar için durum çok hassastır. Kurumlar arası dayanışma ve dirsek temasına ihtiyaç vardır. Yarın çok geç olabilir.