Çok sayıda sektör işin kolayını bulmuştur. Ucuz iş gücü kaynağı olarak Afganlı ve Suriyelileri (mülteci mi, sığınmacı mı, işgalci mi, kaçak yabancı mı bilinmez) İşletmelerinde çalıştırarak karlı çıkma düşüncesi içinde bulunmaktadırlar.
Bu konuda iş çığırından çıkmıştır. Açıklayacağım bir iki örneğin dikkate alınarak muhtemel tehlikelerin bertaraf için tüm kurumlarımız toplumumuzun mal, can ve sağlık güvenliği için teyakkuza geçmek mecburiyetindedirler.
Millet olarak insanlara kucak açmak onları doyurmak, ikame etmek; vicdani hareket etmek geleneğimizdendir.
Ancak; mesela bir süre önce Gazipaşa'nın ormanlık alanlarından bir bölümünde bir vatandaşa Gazipaşa Orman İşletmesi tarafından kömür üretme hakkı alınmış, işletmeci, çalıştırma amacıyla mahiyetine Afganlı bir grubu alarak ormana bırakmıştır. Afganlı grup, köy halkının içme suyu kaynaklarını tuvalet kirlilikleri ve domestik atıkların yanında her türlü katı ve sıvı atıklarla kirletmek, orman içine kaçak barınak oluşturarak ulaşım yolunu işgal ettiklerine dair detaylı bilgi alınmıştır.
ŞİMDİ SORALIM:
1) Bir bakıma kömür üreticisi müteahhidin ruhsatlı ehil bir kimlik olduğunu düşünmüş olsak bile mahiyetindeki yabancılar kimdir?
2) Haklarında güvenlik soruşturması yapılmış mıdır? GBT, sicil, sabıka işlemleri bakımından genel hal ve durumları araştırılmış mıdır? ülkemize hangi yollardan, yasal veya kaçak olarak mı gelmişlerdir? Orman içinde yapacakları çalışmalarla ilgili hizmet içi eğitimleri var mıdır? Muhtemel olumsuzlukları bakımından mesul kurum-kişi ve sorumlu teşkilat kimdir? Kişilerin bulaşıcı-sari hastalık taşıyıp taşımadıklarına ilişkin sağlık raporları var mıdır? (1593 sayılı UHK’nın getirdiği mecburiyet) Müteahhidin Orman işletmesiyle ilgili bir sözleşmesi var mıdır? Var ise andığım yabancılarla alakalı olarak sözleşmede kendilerine yer verilerek hareketlerine mahsus olarak sözleşmede bir hüküm var mıdır?
3) İlçedeki çevre ve sağlık otoritesi, belediye, ilgili kurumlarımız insanların, su kaynaklarımızın ve genel çevrenin korunması için bu tür durumlarda müdahil kurumlar olduklarına göre hem sözleşmede hem de ilgili yasal sorumlulukları gereğince kurumlar arası bir koordineli çalışma programı neden hazırlanmamıştır?
4) Konu yalnızca bunlarla da sınırlı değildir. Çok alanlı çok sayıda sektör kuruluşlar için, işletmelerinde çalışma amaçlı barındırdıkları yabancılar için, ilgili kurumlarımız, her açıdan hayati önem arz eden konularda çözüme odaklı çalışmalar yapıp yapmadıkları, sektörlerin ilgili kanun mevzuata ve ilgili yönetmelik ve yönergelere uymamaları halinde cezai yaptırım uygulanmalıdır. Bu ve benzeri konularda ciddi bir oto kontrol mekanizmasının kurulmasına ihtiyaç olduğu çok açık. Yabancılar sendromu, toplumsal psikoloji için önemlidir.