Veciz örneklerle bu onunun önemini kamuoyuna sunmak istiyorum. Efendim adam Milli Eğitim Bakan ise dershanesi olamaz, kişi Sağlık Bakanı ise hastanesi olamaz, Turizm Bakanı olan kişinin otelleri olamaz. Bu üzücü vakaları ülke basınından, değişik kaynaklardan kirli haberler almaktayız. Bu nasıl olur, çok şaşkınız.
Ey bakan, ey vekil biz sizi oy vererek seçiyoruz. Halk olarak bizi temsil et ve bizim haklarımızı koru diye size kendimizi bir bakıma emanet ediyoruz. Hem yemiyoruz içmiyoruz tırnak tırnak toplanan vergilerimizden devlet size 150.000 TL civarında maaş ödüyor. Başkaca ödeneklerinizi hakkında bilgimiz olmasa da bakan ve mille vekili olarak ülkemizde en yüksek gelir sahibi olan insanlardansınız. Dört sene milletvekilliği yapıyorsunuz görülmemiş duyulmamış yüksek mertebeden emekli maaşı alıyorsunuz. Evet ne diyelim, kanun size bu hakkı tanımış alacaksınız tabi.
Ben ve emsallerim çifte diplomalarla bu ülkeye 30-35 yıl hizmet ediyoruz şuan da devletin bizlere ödediği para 21 bin lirayı teğet geçer durumda. Sizler milletvekilliğinizin yanı sıra devasa boyutta ek işlerle uğraşıp ek gelirler elde ederken ufak bir devlet memuru İzmir’de bir sokakta bir yıl başı tatilinde 50-60 kadar yılbaşı tebrik kartı sattı diye hakkında soruşturma açılmıştı. "Sen devlet memurusun 657 sayılı devlet memurları kanununa göre memurların ticaret yapması yasaktır" denilerek kişi yargılanmıştı.
Allah aşkına soruyoruz 85 milyon ülke insanının vekili olarak TÜRKİYE BÜYÜK MILLET MECLİSİ gibi o kutsal çatı altında ilgili yasa ve milletvekilliği yönergesi doğrultusunda milletin haklarını savunma görevi ortadayken para kazanma bazında demokratik özgürlüklerinin sınırı nedir? Bu husustaki serbestinin mahiyeti nedir? Yani hastaneler açma, bir başkasının dershaneler açma, bir diğerinin otel-motel açma veya turizm şirketleri yahut maden ocakları açarak onlarca işçi çalıştırma lüksü ve özgürlüğü var mıdır?
Yüce Türk milleti adına Sayın TBMM başkanından öğrenmek istiyoruz; Sayın başkan yukarıdaki bilgiler ışığında; ayrıca halen yürürlükte bulunan, "Vatandaşın bilgi alma hakkının kullandırılması adına; kamuoyunu rahatsız eden bu konular üzerinden gerekli açıklamada bulunulması hepimizin beklentisidir.
Tüm Türk Milleti ve milletin en aşağıda sade bir vatandaşı olarak, taktir edersiniz ki Anayasa’mızın amir hükmüyle açıklandığı şekilde bu ülkede herkes birinci sınıftır. Bireyler arasında hakkaniyet ilkelerinin korunması, eşitlik anlayışına riayet bakımından insan yaşamında bir "orta nokta" olayı vardır. Bunun temini ve gereği hususunda bilgilerinizi arz ederim.
Dipnot:
Bu yazımı evrensel bir hak olan talep etme ve itiraz etme hakkımı kullanıyorum