Derken 1911 senesi gelecekti. Hazır Türkler batı ve doğu Akdeniz’den çekilmişlerdi ne işleri vardı Kuzey Afrika da hala? Mesela Libya denen yer İtalyan sahillerinden bir iki saat mesafedeydi.

O zaman…

Hem de 50. Kuruluş yıldönümü yaklaşırken Libya topraklarını işgal etseler iyi olmaz mıydı? Halk bununla bir süre daha oyalanmaz mıydı?

Bahane mi?

Bahane çoktu; Türkler İtalyan ekonomik çıkarlarının önünde bir engeldi,

Tutmadı mı,

 Libya, yer altı kaynakları açısından çok zengindi, bir kere oraları ele geçirdiler mi halk refah içinde yaşayabilirdi.

O da mı olmadı…

Bu Türkler çok gaddardı, halka zulüm yapıyorlardı, ha evet bir de eşeğin büyüğünü ahırda unuttuk misali son bahane şuydu:

Bu kutsal kilisenin İslam’a karşı açtığı bir savaştı. Hazır İstanbul’un başı Balkan savaşları ile beladayken.

Olanca kuvvetiyle ile yüklenecekti İtalyan ordusu. Ama sahillerden içeri pek de fazla ilerleyememişlerdi. Üstelik yerel halkın Türklere isyan etmesini boşuna beklemişlerdi.

Sonunda Avrupa büyükleri araya girecek ve İtalya Rodos ve 12 ada ile yetinecek ama Libya’dan da çıkmayacaktı. E hiç olmazsa biraz da buralara göç olur diye umutlanmışlardı ama o da tutmamıştı, evet 500 bin İtalyan Kuzey Afrika yoluna düşmüştü ama Libya’ya değil, Fransız Fas’ına.

 Üstelik Türkler şimdi 50 bin İtalyan tüccarını deport etmişlerdi, adamların ticaret hayatı batmış ve Roma da ki hükümet için beslenecek nüfus, 50 bin boğaz daha artmıştı.

İtalya, 19. Asrın sonundan beri Berlin’e yakın duruyordu. Berlin de Viyana’yı kolluyordu, bu üç egemen şimdi yeni bir pakt kuracaklar ve Fransa-Rusya birlikteliğine karşı alternatif oluşturacaklardı.

 Ama Viyana şimdi Buda Peşte ile birlikte anılıyordu. Ve topraklarında 17 dil konuşulan garip bir yapı haline dönüşmüştü. Burada çıkan bir sorun olması halinde İtalya ne yapacaktı. Tamam Berlin çok kuvvetli dosttu ama ya Viyana?

 Üstelik İtalyan çıkarlarının büyük kısmı Viyana ile çelişiyordu. Yani beklenen büyük kapışma olduğunda bu ikili (Berlin ve Viyana) Roma’ya ne verebilirdi?

Ama Londra ve Paris öyle mi ya…

 Derken siyaset tarihinin en şansız deyimi;

SACRO EGOISM .

Haftaya.