Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in 15 Mart 2017 tarihinde açıkladığı Aralık 2016 dönemi Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarını değerlendirdi. Buna göre AKP işsizlikle mücadelede başarısız.
DİSK-AR tarafından yapılan açıklamada 2008
kriz yılından sonra hem sayısal hem de oransal olarak işsizliğin istikrarlı artış
gösterdiği belirtilerek, son 10 yılda işsiz sayısının 1 milyon 784 bin arttığı
ifade edildi. Açıklamaya göre, işsizlik oranlarının kriz döneminden bu yana
seyrine bakıldığında hem sayısal hem de oransal olarak istikrarlı bir yükseliş
yaşandığı görülüyor. Aralık 2008’de 12,7 olarak gerçekleşen işsizlik oranı
2011’de yüzde 9’a kadar geriledi ancak 2011 sonrası tekrar tırmanmaya
başlayarak 2008 kriz seviyesine ulaştı. İşsizlik oranları kriz sonrası en düşük
düzeyi gördüğü 2011 Aralık ayına göre 3,7 puan artmış oldu Sadece işsizlik
oranları değil işsiz sayıları da düzenli bir biçimde artış gösteriyor. 2016’da
yılı işsiz sayıları son on yılın zirvesine yükseldi. 2006 Aralık ayında 2
milyon 88 bin olan işsiz sayısı krizin etkisiyle 2009 Mart ayında 3 milyon 359
bine tırmandı. Daha sonra 2,2 milyon seviyesine kadar gerileyen işsiz sayısı
2016 Aralık ayında rekora kırarak 3 milyon 872 bine yükseldi. Son 10 yılda
işsiz sayısı 1 milyon 784 bin arttı. İşsiz sayısı 2006’dan bu yana kriz dönemi
dahil en yüksek işsiz sayısına ulaştı.
İŞSİZLİK
ÖDENEĞİ ARTTI
Açıklama işsizlik ödeneği başvurularında
son yıllarda hızlı bir artış yaşandığı da hatırlatılarak şöyle denildi: “2010
yılında 38 bin olan aylık ortalama işsizlik ödeneği başvurusu 2015’te 90 bine
2016 yılında ise 123 bine yükseldi. Ocak 2017’de 158 bin olan işsizlik ödeneği
başvurusu Şubat 2017’de ise 109 bin olarak gerçekleşti. Bu veriler işsizlikte
Ocak 2017’de de artış yaşanabileceğini gösteriyor. İşsizlik son beş yılın en
yüksek sayısına yükselirken bütün işsizlik türlerinde tırmanış yaşanıyor.
Genişletilmiş işsiz sayısı 6,9 milyon gibi oldukça yüksek bir sayıya ulaşmış
durumda. İşsizlikteki artış en çok kadınları ve gençleri etkiliyor. AKP’nin
işsizlikle mücadelede başarısız olduğu net biçimde görülüyor. İşsizliğin
azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için
önerilerimiz: Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi
doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla
mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir. Uluslararası
çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı
tanınmalıdır.”
AMAÇ
DIŞI KULLANIMA SON VERİLMELİ
DİSK-AR, açıklamada AKP Hükümetinden
beklentilerini de sıraladı: “İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate
değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma
biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal
önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden
ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır. Güvencesiz çalışma
biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu
taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü
ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli
işler sağlanmalıdır. Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından
iptal edilmelidir. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına
alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce
kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Toplum yararına
çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimi işçi statüsüne
geçirilmelidir. İş başında eğitim adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü
deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir. İşsizlik Sigortası
Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Kadın istihdamının artırılması
ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara
son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve
ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.” DENİZ TOPKAYA