Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Akdeniz Gerçek Gazetesi Gündem ÇOCUK İST*SMARINA GEÇİT VERMEYECEĞİZ

ÇOCUK İST*SMARINA GEÇİT VERMEYECEĞİZ

Muratpaşa Anadolu Lisesi’nde gerçekleşen ve gazetemizin ‘Eğitimci İst*smarı’ olarak ortaya çıkarttığı haber sonrası eğitim politikalarındaki yanlışlık ve taciz olayı ile ilgili açıklamalarda bulunan sendikalar, Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nde ‘çocuk ist*smarına geçit vermeyeceğiz’ mesajı verdi.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
ÇOCUK İST*SMARINA GEÇİT VERMEYECEĞİZ
MUHABİR: Arda KIR

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi, Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Antalya Şubesi, Halkevleri, Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın yaptığı ortak açıklamada, Muratpaşa Anadolu Lisesi’nde müdür yardımcısı olarak görev yapan ve bir kız öğrenciyi taciz ettiği için soruşturma açılan ama hala görevine devam eden A. Y. kınandı.

“HEMEN GÖREVDEN ALINMALIDIR”

Sendikalar adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, “Antalya Muratpaşa Lisesi’nde yaşanan ve basına yansıyan ist*smar vakası eğitimde geldiğimiz ibretlik durumu göstermektedir. İst*smarı yaptığı iddia edilen ve çeşitli gazeteciler ve basın yayın kuruluşları tarafından belgeleri sunulan ist*smar faili hala okulda görevini sürdürmektedir. Açığa alınmamış ve ist*smara uğradığını söyleyen öğrenci ile aynı okulda bulunmaktadır. Çocuğun haklarını koruması gereken kişiler, yetkili kurumlar sessiz bir şekilde zamana oynuyorlar. Bu insanlık dışı korumacılığı kabul etmiyoruz. Müdür yardımcısı hemen görevden alınmalıdır. Bizler bu ist*smar olayının takipçisi olacağımızı bir kez daha buradan belirtiyoruz” dedi.

WhatsApp Image 2023-06-12 at 20.47.27 (1)

“LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMDEN UZAKLAŞILIYOR”

Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, “Türkiye’de siyasi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda, dini kural ve referanslara göre biçimlendirme isteği yetkili konumlardaki kişiler tarafından sıklıkla ifade edilmiştir, çeşitli uygulamalarla bu istek yaşama geçirilmiştir. Son yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve dernekler arasında çok sayıda iş birliği protokolü imzalanmıştır. Bu ortak projeler üzerinden eğitimi bilimsellikten uzaklaştırma süreci hızlandırılmış, doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamalar hayata geçirilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş birliğinde yürütülmekte olan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’ (ÇEDES) kapsamında bir süredir ülke çapında toplantılar yapılmakta ve çeşitli kararlar alınmaktadır” diye konuştu.

3-146

“ÇEDES LAİK EĞİTİME AYKIRI”

Başkan Nurettin Sönmez, “ÇEDES Projesi, etkin bileşeni din referanslı kurumlar olması nedeniyle laik-bilimsel eğitim anlayışına ve eğitim bilimlerine aykırı bir çerçevede hazırlanmış ve uygulanmaya başlamıştır. Bu proje kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı hem programa katkı sağlayan hem de temsilci öğretmen kanalıyla öğrencileri bulan ve kamu mekânlarını kullandıran kurumlar olarak işlev görmektedir. Bu proje Milli Eğitim Müdürlükleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı il müftülükleri aracılığıyla okullara öğrencilerin sözde ‘manevi gelişimini desteklemek’ amacıyla ‘manevi danışman’ görevlendirmelerinin önünü açmaktadır. Bu bağlamda pedagojik eğitimi bulunmayan vaiz, imam hatip, Kur’an kursu öğreticileri, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere çeşitli illerde görevlendirilmeye başlanmıştır. Protokolde ifade edildiği biçimiyle, ‘öğrencilerin moral ve motivasyonlarını artırıcı rehberlik hizmetlerinde bulunan’  ‘manevi danışmanlara atfedilen kimi işlevler dört yıllık eğitim fakültesi mezunu psikolojik danışmanlarla, zaten yıllardır sürdürülmektedir” ifadelerini kullandı.

 “EĞİTİM SİYASALLAŞMAKTA”

Başkan Nurettin Sönmez, “1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 56. Maddesine göre “Eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur.” ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir. MEB, böylece okulların çocuğun üstün yararı ve kamu yararına işlev görme niteliğini sekteye uğratmaktadır. Yine ÇEDES Projesi, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği zamanları ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeterince denetlenmeyen, kamusal alana açık olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlali, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve çocuk ihmali ve ist*smarı olaylarını kamuoyu yakından gözlemlemiştir” şeklinde konuştu.

YAZ OKULU MAKYAJLI TARİKAT GİRİŞİMİ 

“Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerekmektedir” diyen Başkan Sönmez, “Ancak MEB, bugüne kadar yaptığı gibi, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefini hayata geçirmektedir.  Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkezi aldığı kararlara ve imzaladığı protokollere paralel olarak yerellerde de Milli Eğitim Müdürlükleri benzeri uygulamalar içerisine girmektedir. Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü ile TÜRGEV arasında imzalanan protokolde de yaz okulu adı altında okul binalarının bu vakıf tarafından kullanılması söz konusudur. Milli Eğitim Bakanlığı kendi yapması gereken birçok eğitim çalışmasını vakıflara, derneklere, tarikatlara devrederek eğitimde büyük bir kaosun oluşmasına yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.

GERİCİ POLİTİKALARA KARŞI ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Başkan Sönmez, “Eğitim kurumlarının herhangi bir şekilde dini içerikli proje ve etkinliklerin mekânı haline getirilmesinin okullara ve eğitim sistemine olumlu anlamda en küçük bir katkısının olmadığı açıktır. Okullarımız, farklı inanç gruplarının her birinin eşit değerde görülmesi gereken, hiçbir öğrencinin inancı ya da felsefi düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı kurumlar olmak zorundadır. Öğrencilerin inancı ya da kimliği nedeniyle ötekileştirilmesine ve ayrımcı uygulamalarla karşı karşıya kalmasına neden olacak her türlü girişime son verilmelidir. Laikliğin varlığı, din ve mezhep farklılıkları üzerinden farklı inançtan ve mezhepten insanların birbiriyle çatışmalarına son vermek, her inancın kendisiyle ve diğer inançlarla eşit haklar temelinde ilişki kurmasını güvence altına almak açısından önemlidir. Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda eşit yurttaş olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız yaklaşmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, üniversitede, işyerinde, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır. ÇEDES projesi bu yönüyle hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırılıklar içeren bir düzenlemedir. Milli Eğitim Bakanlığı bu gerici projeleri hayata geçirmeden önce okullarda sağlıklı bilimsel bir eğitimin yapılabilmesinin çalışmasını yürütmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir.  Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez! Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. Bizler okulların laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için yürüttüğümüz mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz” diyerek açıklamasının tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
TİP’ten Adalet Bakanlığı’na Mücella Yapıcı tepkisi

TİP’ten Adalet Bakanlığı’na Mücella Yapıcı tepkisi