Gün geçmiyor ki Türkiye’nin adı birinciliklerle anılmasın Avrupa arenasında. Hemen heveslenmeyin maalesef güzel gelişmelerle ilgili birincilikler değil bunlar. İlki işçi ölümleri diğeri ise gereksiz antibiyotik kullanma konusunda Avrupa birincisiyiz.
Antalya da Listede…
Ülkemizde maalesef siyasetinin örtmeye çalıştığı gerçeklerden birisi de iş cinayetleri…2024 yılında en az 1897 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Yapılan araştırmalara göre; 2024 yılının ilk 11 aylık diliminde en az bin 897 işçinin hayatını kaybettiği belirtildi. Bu rakamlar Türkiye’yi Avrupa’da birinci dünyada ise üçüncü sıraya yerleştirdi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerinden elde edilen bilgilere göre en çok işçi ölümünün gerçekleştiği iller sıralamasında Antalya’da başı çeken iller arasında geliyor. 286 kişiyle İstanbul başı çekerken, İstanbul’u 76 ölümle İzmir, 66 ölümle Antalya, 64 ölümle Şanlıurfa, 60 ölümle Gaziantep takip ettti. Yani bir başka deyişle 2024 yılında, her gün “en az” 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. İşini üzücü tarafı da aslında bunca ölüme rağmen,sonuçların bir türlü istenen düzeye inenmemesi. Hatırlıyorum 2017 yılında da benzer rakamlar vardı ve yine Avrupa’nın birincisi olmuştuk. Yine yapılan araştırmalara göre; iş sağlığı ve güvenliği konulu 25 bin haber yapılmış ama gelin görün ki işçi ölümlerinde bir arpa boyu yol alamamışız.Her yıl iş kazalarında 2,3 milyon kişinin can verdiği dünyada yılda 300 milyondan fazla iş kazasının meydana geldiği tahmin ediliyor. İş kazalarında meydana gelen ölümler en çok erkekleri vururken, kadınlarda daha az ölümlü kaza gerçekleşiyor.
Çerez Niyetine Antibiyotik…
Türkiye antibiyotik kullanımında dünya ülkelerini geride bırakıyor. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde en çok antibiyotik kullanılan bölgeler Batı Anadolu ve Akdeniz Bölgesi olarak öne çıkmakta. En az kullanım ise Orta Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerimiz.Hem Avrupa Birliği ülkeleri, hem de Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkeler arasında en yüksek antibiyotik kullanımına sahip olan ülke maalesef Türkiye. Türkiye’nin, en az antibiyotik kullanan ülke olan Hollanda ile arasındaki fark 3,5 kat. Bakteriyel enfeksiyonların tedavisi için gerekli olan antibiyotikler, kontrolsüz ve uygun olmayan hastalıkların tedavisinde kullanıldığında “antibiyotik direnci”ne yol açıyor. Dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıklar, özellikle yoğun bakımda tedavi gören ve bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda ciddi bir sağlık tehdidi oluşturuyor. Özellikle bilinçsiz antibiyotik kullanımı nedeniyle dirençli bakteriler tarafından enfekte edilen hasta sayısı giderek artmakta, antibiyotik direnci halk sağlığı için birincil tehdit haline gelmekte.Uygunsuz antibiyotik kullanımının bu hızda devam etmesi halinde yakın gelecekte antibiyotiklerin tamamen etkisiz hale gelmesi ve basit yara enfeksiyonlarının bile ölümle sonuçlanması riskleriyle karşı karşıyayız.
Gereksiz yere antibiyotik kulllanımı gerçekten ülkemiz için ciddi bir sorun kıymetli okurlar. Maalesef çoğumuz yeri geliyor doktordan fazla doktor oluyoruz. Eğer reçeteye antibiyotik yazmazsa o doktoru eleştiriyor, beğenmiyoruz. Hatta bununla yetinmiyor doktora antibiyotik yazması için baskı bile kuruyoruz çoğu zaman. Araştırmalar da bunu doğruluyor çünkü.Aile hekimlerinin reçetelerinin %31’nde, diğer hekim reçetelerin %36’nda antibiyotik yazdığı açık olarak görülüyor. Gerçi aile hekimlerinin ilaç yazma konusunda büyük ölçüde etkinlikleri şimdilerde kalmadı ama bu veriler geçen yılların özeti niteliğinde… Ancak sanılanın aksine; bu grup ilaçlar yaygın olarak yanlış kullanımlarının gözlendiği, soğuk algınlığı veya grip gibi virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar için çözüm değil. Birçok solunum yolu enfeksiyonu hastalığının tedavisinde antibiyotiklerin yeri yok. Ama biz ne yapıyoruz her zaman olduğu gibi doğaya ve nimetlere sırtımızı çevirip çareyi antibiyotiklerden, destek haplardan, vitaminlerden şifa bekliyoruz. Oysa ülkemiz ve de Antalyamız bu anlamda tam bir cennet. Havalar soğuk ama çaresi var. Düzenli meyva ve sebze tüketildiği zaman bunlarla baş etmek hiç de zor değil…