Kanser günümüzde dünya çapında ve ülkemizde halk sağlığını tehdit eden en önemli hastalıklardan biri olarak öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseri olurken, erkeklerde akciğer kanseri ilk sırada yer alıyor. Kalp ve damar hastalıklarından sonra 2’inci en yaygın ölüm nedeni maalesef kanser ve maalesef hastalığın durmaya da niyeti yok. 2040 yılında  kanserde yüzde 48 artış görülecek ve yaklaşık 30 milyon kişiye yeni kanser tanısı konulacak.

Dünya genelinde, 75 yaşına kadar her 5 kişiden 1 kişinin kansere yakalanacağı ve her 10 kişiden 1’inin ise kanser nedeniyle hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor. Bu bağlamda “1-7 Nisan” tarihleri arasını kapsayan hafta, ülkemizde “Ulusal Kanser Haftası” olarak belirlendi. Amaç her yıl, ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına karşı halka farkındalık oluşturmak, sunulan sağlık hizmetlerini tanıtmak ve taramalara katılımı artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlemek. 

Kanser Riski %30 Azalabilir…

Sevgili okurlar, uzmanların verdiği bilgilere göre kanserlerin %90’ı çevresel, %10’u ise genetik faktörlere bağlı. Çevresel faktörler arasında; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlar yer alıyor. Ne var ki kanser riskini bu çevresel faktörleri artıya çevirerek azaltmak da mümkün. Öyle ki, sağlıklı beslenme ve doğru yaşam tarzıyla kişinin kanser riski yüzde 30-40 oranında azaltılabiliyor. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, ideal vücut ağırlığını korumak, düzenli fiziksel aktivite yapmak, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, kanser riskini azaltmanın en etkili yollarından. 

Kanser Hastası Olmak…

Değerli okurlar, her hastalık zordur ama maalesef Türkiye’de kanser hastası olmak gerçekten çok zor ve acı verici… Çünkü, Türkiye’de kanser hastaları, tedaviye giden yolun her aşamasında çeşitli sosyal ve ekonomik zorluklarla karşılaşıyor. Kanser ilaçlarının piyasadaki tedarikinde yaşanan sıkıntıların yanı sıra, döviz kurundaki artış sebebiyle tek bir dozu on binlerce lirayı bulan ilaçlara erişmek hastalar için giderek zor hale geliyor. Ancak kanser hastalarının ilaca erişimindeki aciliyet, sorunun daha yıkıcı olmasına yol açıyor.Hasta kadar hasta yakınlarının tedavi süreçlerinde yaşadığı fiziki ve mental zorluklar da cabası. 

Öte yandan uzmanlara göre Türkiye’de kanser hastalarının karşılaştığı maddi zorluklar ilaçla sınırlı kalmıyor. Türkiye’nin tüm şehirlerinde onkoloji servisi bulunmadığı düşünüldüğünde; küçük köy ve ilçelerden büyükşehirlere kemoterapi tedavisi almaya giden binlerce kanser hastası için ulaşım ve konaklama masrafları da her geçen gün artıyor. Bunların yanı sıra, kanser hastalarının beslenme ve psikolojik destek alması gerekirken, bu hizmetleri nadiren kamu hastanelerinden sağlayabiliyorlar.

Öyle ki, kanser hastalarının bu yüksek maliyetleri karşılayamama hali, kanser tedavi sürecini çok olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla hastalar, ‘param olsaydı tedavi olabilecektim’ diyerek psikolojik olarak çöküyorlar. Örneğin, kanser hastalarına önerilen ve haftada 1-2 kez balık içeren diyetleri Türkiye’de çok az sayıda hastanın ekonomik olarak karşılayabiliyor. Özetle Kanser hastalığına yakalanmak acı, ülkemizde kanser hastalığının tedavisi sürecini yaşamak daha da acı…Allah kanser hastalarımıza acil şifa ve onların iyileşmesi için çırpınan yakınlarına yardımcı olsun… 

Sevgi&Saygı