Antalya turizmin başkenti olarak anılsa da, özellikle tarım sektöründe ürettiği çeşitlilik ve miktar açısından Türkiye’nin tarımda da başkenti. Finike’nin portakal’ı, Manavgat’ın susamı, Alanya’nın muzu ve avakdosu ve tabi ki içerdiği besin maddeleri ve ekonomik getirisiyle "beyaz altın" olarak nitelenen Korkuteli ilçemizin kültür mantarı… Pek çok uzmana göre gelecekte ayakta kalmak için tek bir stratejik sektör var o da ‘Tarım’… İşte bu yüzden ‘yerel tarım değerlerimiz’ geleceğimiz için son derece önemli. Peki biz bu yerel değerlerimize daha doğrusu stratejik tarım ürünlerimize sahip çıkıyor muyuz?
Cevap ne evet ne hayır… Her türlü coğrafi uygunluk, iş gücü yani iş dünyası deyimiyle know-how olmasına rağmen tarım hazinelerimize maalesef yeteri kadar sahip çıkmıyoruz. Pek çok stratejik tarım ürününde üretim, ihracat adına potansiyelimiz olmasına rağmen gereken ekonomik rakamlara maalesef ulaşamıyoruz. İşte bu yerel tarım değerlerimizin daha iyi tanıtılması ve farkındalık yaratılması için Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) ile Antalya İş İnsanları Derneği (ANTİAD) iş birliğinde “Yerel Değerlerimize Sahip Çıkıyoruz” projesi başlatıldı. Proje kapsamında her ay bir yerel bir tarım değerimiz yerinde Antalya’lı gazetecilerin katılımıyla ziyaret ediliyor. Bu ayki ziyaret durağı ilçemiz Korkuteli, yerel değerimiz de beyaz altın olarak nitelendirilen ‘kültür mantarı’ oldu…
AGC ve ANTİAD’a Alkış…
Sevgili okurlar; sivil toplum kuruluşlarının yanı kısa adıyla STK’ların bir ülkenin ya da bulundukları kentin ekonomik ve sosyal açıdan gelişmesine katkı sağlamak gibi asli misyonları vardır. Maalesef ülkemizde yüzbinlerce bu anlamda, birlik, dernek, cemiyet vs. var ama çoğu tabela derneği ve maalesef çoğunun başkanı da ‘tabela başkan’… İşte bu nedenle üyesi olmakdan da büyük gurur duyduğum Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve ANTİAD’ın bu anlamda başlattığı “Yerel Değerlerimize Sahip Çıkıyoruz” projesi yarattığı katma değer açısından çok anlamlı ve alkışı hak ediyor…
Korkuteli’nin Beyaz Altını…
Korkuteli bugün yıllık 30 bin ton kültür mantarı üreterek yaklaşık 80 bin ton olan Türkiye mantar üretiminin lokomotifi durumunda. İlçede mantar üretimi için gerekli hammadde olan kompostun üretimininse Türkiye üretiminin yaklaşık yüzde 60’ına karşılık geldiği tahmin ediliyor ve ilçede yaklaşık 5 bin kişi mantar üretiminde çalışıyor. Peki bu rakamlar yeterli mi? Maalesef… Korkuteli mantar yetiştiriciliğinde en ideal yer ve mantar yetiştiriciliğinde 30 yıla yakın bir bilgi birikimi var. Ama yine de hala istenen potansiyelin uzağında. Üretimde istikrarın sağlanması için ürünün kayıt altına alınması, üreticinin örgütlenmesi ve ülke genelinde özellikle mantarın tanıtılarak tüketiminin artırılması gerekiyor. Tanıtım konusunda ilçenin geride kaldığını kabul eden Korkuteli Belediye Başkanı Saniye Caran da bu konuyu öncelik olarak verdiklerini bizlerle paylaştı. Etkinlik boyunca basın gurubunu hiç yalnız bırakmayan ve bizimle birlikte her tesise gelen Korkuteli Belediye Başkanı Saniye Caran ilçesi için çalışan vizyoner bir kadın belediye başkanı olarak gözlerden kaçmadı… Özellikle tanıtım konusunda geri kalan Korkuteli’nin bu açığı kapatmak için çalışmalara hız verdiklerini belirten Başkan Caran; her yaz “Antalya’nın dünyayı, Korkuteli’nin de Antalya’yı” ağırladığı gerçeği ile çalıştıklarına vurgu yaptı. Caran, ilçelerinin yalnızca mantarla değil, doğası, yaylaları ve coğrafi işaretli ürünleriyle de öne çıktığını ve amaçlarının Korkuteli’nin potansiyelini daha da arttıracak tanıtım çalışmalarına hız vermek olduğunu belirtti…
Şimdi yerel değerlere sahip çıkma zamanı…Daha fazla kültür mantarı sofranızda olması dileğiyle…(Bir tiyo da benden; şimdilerde çok artan B12 eksikliğine özellikle çiğ mantar tüketimi çok iyi geliyormuş)
Sevgi&Saygı