Ülkemizde halen net istatistikler sağlanamamış olsa da Türkiye'de yasadışı bahis ve kumar oyunlarında kullanılan paranın hacminin 55 milyar dolara ulaştığı tahmin edilmektedir. Kumarın sanal platformlar aracılığı ile her geçen gün daha kolay erişilebilir hale gelmesi bu rakamların hem ülkemizde hem de dünya genelinde daha hızlı şekilde büyüyeceğini öngördürmektedir. Kumarın bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınması ve hükümetlerin küresel kumarın sıkı bir şekilde denetlenmesinde ortak hareket etmelerinin önemi giderek daha fazla kabul görmektedir.

Kumar olarak nitelendirilebilecek online masa oyunları, slot, bahisler vb. oynayan herkes bağımlı olmuyor elbette ancak büyük miktarda kayıplar yaşayan, oynama davranışını durdurmakta zorlanan, maddi-sosyal-psikolojik çöküşler yaşayan hatta bu nedenle hayatına son veren kişilerin sayısında gözle görülür bir artış mevcut. Peki nasıl bağımlı hale geliyoruz ve göz göre göre bu tuzaklara nasıl düşüyoruz ?

Öncelikle bağımlılığın tanımına bakmakta fayda var. Bağımlılık; olumsuz sonuçlarına rağmen davranış üzerinde kontrol sağlayamama ve sürdürme, davranış öncesinde duyulan yoğun istek (aşerme), davranış gerçekleştirilemediğinde hissedilen yoğun gerginlik hali ile kişinin işlevselliğinin bozulması olarak tanımlanabilir. Her ne kadar bağımlılık denince çok uzun süre akla yalnızca alkol ve uyuşturucu maddeler gelse de kumar, internet/sosyal medya kullanımı, video oyunları, seks, yemek ve alışveriş gibi davranışlarda aşırı bulunmak da “davranışsal bağımlılıklar” kategorisinde değerlendirilmekte ve davranışsal bağımlılıkların toplumdaki sıklığı günden günde artmaktadır.

Eskiden belirli bir zümrenin imkanları dahilinde erişebildiği kumarhane (casino) oyunları, kumarın online olarak her yerden, her saat ve çok çeşitli platformlar üzerinden kolaylıkla erişilebilir hale gelmesi ile günümüzde oyuncu kitlesini oldukça genişletmiştir. Sanal kumar oyunları sıklıkla genç yaş ve düşük eğitim düzeyi ile ilişkili görülse de sanal kumarın cazibesine kapılanlar arasında beyaz yakalı çalışanlar, doktorlar, sanatçılar, sporcular vb çok geniş bir kesim sayılabilir. Kumar oynama davranışının bağımlılığa doğru ilerlemesi, beyinde dopamin ile ilişkili ödül ve dürtü kontrolü devrelerinde bozulmalar meydana gelmesi ile açıklanmaktadır.

Kazanma ihtimalinin yarattığı heyecan, kısa vadeli ve hızlı kazançlar sağlamak kumar oynama davranışının sürdürülmesi açısından pozitif yönde bir güdülenme yaratırken aynı zamanda negatif duygulardan ve olumsuz düşüncelerden kaçınmaya, bir süreliğine uzaklaşmayı sağlaması da kişiler tarafından ikincil bir kazanç olarak değerlendirilmektedir. Bir süre sonra kazanma sıklığı ve oranının azalması, kayıpların artması, maddi ve sosyal yönden kişilerin kumar davranışından zarar görmeye başlamasına rağmen bir çok kişi bu döngünün içinden çıkmakta başarılı olamaz ve kayıplar katlanarak artar. Peki bunca kayba rağmen kişiler kumardan neden uzaklaşamaz?

Kumarla ilgili bilişsel yanılgılar kumar bağımlılığının oluşumunda önemli rol oynar. Sorunlu kumar oynama davranışı gösteren kişilerin bilişsel çarpıtmalarının gerçeği objektif değerlendirmelerine ve kar-zarar hesabını doğru şekilde yapabilmelerine engel olduğu görülmektedir. Örneğin kaybetmek bir çok kişi için

olumsuz bir durum olarak değerlendirilirken kumar bağımlısı kişiler kaybetmeyi “neredeyse kazanıyor olmak” şeklinde yorumlayabilirler. Kıl payı farkla kaybettiklerine inanarak kaybetmeyi negatif bir deneyim gibi görmez, “kazanmaya en yakın oldukları an” şeklinde değerlendirerek oynamayı sürdürmek için yeni bir motivasyon alanı yaratabilirler.

Kumarhanelerde kurulan sistemler ve sanal platformların program algoritmaları tam oyuncuların bilişsel yanılgılarını beslemek, rasyonel değerlendirme mekanizmalarını bozmak ve böylelikle oynamaya devam etmelerini sağlamak üzerine “tuzak algoritmalarla” kurulmuştur. Online kumar platformlarında yapay zeka destekli algoritmaların kullanılmaya başlanması ile kişiye özel analizler yapılarak oyun süreci manipule edilebilmektedir. Kişilerin para harcama davranışı, anlık bakiyesi ve para yükleme alışkanlıklarına göre düzenlenen algoritmalar ile az yada çok miktar kazandırmaya izin verme, hızlı şekilde büyük para kaybeden oyuncular için “kaybetme bonusu” yada az bakiyesi kalan kişinin birden kazanmaya başlaması ile kişilerin kendini değerli ve başarılı bir oyuncu gibi hissetmesini sağlayarak oyundan soğumama, kazanabileceğine yönelik inanışın canlı tutulması ve oynamaya devam etmenin teşviki sağlanmaktadır.

Kumarla ilgili başka bir bilişsel yanılgı da “kontrol edebilirim” düşüncesi üzerinedir. Kumarhanelerde olduğu gibi online kumar oyunlarında da masa seçme, makine seçme, beti değiştirme, canlı oyuna katılabilme gibi imkanlar sağlanan oyuncular bir çeşit “kontrol ilüzyonuna” kapılabilirler. Yeterince dikkatli olursam sistemi çözebilirim düşüncesi ile hareket eden oyuncular benzer şekilde başarısızlıklarını da yeterince dikkat etmedikleri, ihtiyatsız davrandıkları şeklinde gerekçelendirerek kayıplarını sonraki oyunlarda telafi etmek üzere oynamayı sürdürme eğiliminde olurlar. Bu çarpık inançlar o denli yerleşir ki, kişiler ciddi kayıplar yaşamalarına rağmen sistemden uzaklaşamaz, oynama davranışını sürdürür (ardarda kayıpların ardından kazanç serilerinin geleceğine inanmak) ve kendilerine yardım edebilecek kişileri bile (eş, aile, terapist vb.) bu çarpıtmalar ile manipule etmeye çalışabilirler.

Diğer kumar türlerine kıyasla sanal kumar oyunlarının daha hızlı bağımlılık geliştirdiği bilinmektedir. Bu durumun nedenleri arasında en önde kolay ulaşılabilirlik gelmektedir. Diğer önemli bir unsur da ödüle kısa sürede ulaşılmasıdır. Özellikle slot oyunlarında olduğu gibi kısa sürede hızlı ödüllerin kazanıldığı oyunlar aynı zamanda renkler, parlak şekiller, patlama-saçılma efektleri ile daha uyarıcı ve cezbedici hale getirilmektedir. Bağımlı kişiler geç gelecek büyük ödülleri değersizleştirmekte ve onun yerine hızlı elde edilecek küçük ödülleri tercih etme eğilimi göstermektedirler. Bu açıdan bakıldığında ülkemizde ve tüm dünyada hızlı ve genelde tek tuş ile oynanan, kolay erişilen, zahmetsiz, sık aralıklarla oynanabilen ve kazanılan miktarın anında hesaba geçtiği sanal kumar oyunlarının neden bu denli tercih edilir olduğu kolaylıkla anlaşılabilir.

Sanal kumar oyunlarında kazanç ve kaybın da sanal bir hale gelmesi ile kişilerin para ile ilgili algılarında önemli bozukluklar oluştuğu gözlemlenmektedir. Paranın elektronik hesaplar üzerinden aktarılıp çekilmesi yada sanal para, dijital coin şeklindeki rakamsal semboller kişinin mali kayıplarının sonuçları ile hemen karşı karşıya kalmasına engel olur ve kişiler kayıplarının gerçek boyutunu anlamakta zorluk çekerler. Diğer yandan zihinsel yanlılık sıklıkla kayıpların değil kazançların hatırlanması yönünde işlemektedir. Kumar bağımlısı kişiler kazandığı zamanları kaybettiklerinden daha kolay hatırlar, büyük kayıpları değersizleştirme küçük kazançları önemli gösterme eğiliminde olurlar. Bu nedenle kumarda kazandıkları ile övünen ve başkalarını da oynamaya teşvik edici konuşmalar yapan kişilerle azımsanmayacak derecede sık karşılaşmamıza rağmen, kişilerin yaşadıkları mali çöküntüleri, aile ve iş hayatlarına yansıyan sonuçlarını borçlarının saklanamayacak düzeyde büyümesi halinde nadiren duyarız.

Tüm bağımlılık tiplerinde olduğu gibi kumar bağımlılığı da tedavi edilebilir bir psikiyatrik bozukluktur. Tedaviye olabildiğince erken başlanması tedavi başarısını arttıran önemli bir faktördür. Kumar bağımlılığının tedavisinde çeşitli ilaçlar denenmekte olsa da en etkili tedavi şekli bilişsel-davranışçı terapidir (BDT). BDT’de “bağımlı bir zihnin nasıl işlediği” ve düşünsel çarpıtmaları ele alınarak daha doğru bilişsel modeller ve rasyonel inanışlar geliştirilmesi, kumara yönelme motivasyonlarının azaltılması hedeflenmektedir. Diğer yandan kişinin kumar oyunlarına erişebilirliğinin kısıtlanması ve kumarı hatırlatıcı faktörlerin asgari düzeye indirilmesi için yaşam tarzı değişikliklerinin nasıl gerçekleştirileceği konusunda bilgilendirilmektedir. Aşerme dönemleri ile daha kolay baş edebilmesi yönünde güçlendirilmekte, sosyal destek sistemlerinin arttırılması sağlanmaktadır. Kişinin kendi düşünce sistemi üzerindeki farkındalığının ve duygu yönetimi becerilerinin geliştirilmesi sağlanarak olası depreşmelerin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

Yararlanılan kaynaklar:

1)    Evren, C. Davranışsal Bağımlılıklar Temel Başvuru Kitabı. Ankara: Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları, 2020.

2)    Gainsbury, S.M., King, D.L., Russell, A., Delfabbro, P., & Hing, N. (published online 28-12-15). Virtual addictions: An examination of problematic social casino game use among at-risk gamblers. Addictive Behaviors. DOI: 10.1016/j.addbeh.2015.12.007

3)    Arslan, H. Her Yönüyle Kumar Bağımlılığı. Akademisyen Kitabevi, 2024.