Girişimsel radyoloji, son yıllarda tiroid nodülleri ve tiroid kanserinin minimal invaziv tedavisinde önemli bir yer edinmiştir. Özellikle ameliyat gerektirmeyen veya ameliyata alternatif olarak düşünülen durumlarda, girişimsel radyolojik yöntemler hastalara konforlu ve etkili çözümler sunmaktadır. Bu yöntemler arasında mikrodalga ablasyon (MWA) ve tiroid embolizasyonu önemli yer tutmaktadır. Bu yazıda, bu tekniklerin nasıl uygulandığını ve hangi hastalar için uygun olduğunu ele alacağız.
1-MIKRODALGA ABLASYON (MWA)
Mikrodalga ablasyon, tiroid nodüllerinin veya kanser dokularının ısı enerjisi kullanılarak tahrip edilmesini sağlayan bir yöntemdir. Bu işlem, ultrason rehberliğinde gerçekleştirilen minimal girişimsel bir tekniktir ve lokal anestezi altında yapılabilir.
MWA Nasıl Yapılır?
Hasta işlem öncesi detaylı bir muayeneden geçirilir ve uygunluğu değerlendirilir.
İşlem sırasında ultrason rehberliğinde, ince bir iğne aracılığıyla mikrodalga enerjisi tümör veya nodül içine iletilir.
Mikrodalga enerjisi, hücrelerin termal olarak yok edilmesini sağlar.
İşlem genellikle 15-30 dakika sürer ve hastalar kısa sürede normal hayatlarına dönebilir.
İşlem sonrası hasta belirli bir süre gözlem altında tutulur ve komplikasyon gelişimi açısından takip edilir.
MWA'nın Avantajları Ve Riskleri Nelerdir?
Avantajları:
- Cerrahiye kıyasla daha az girişimseldir.
- Daha kısa iyileşme süresi gerektirir.
- Genel anestezi gerektirmez.
- Estetik olarak daha az belirgin iz bırakır.
Riskleri:
- Nadiren tiroid bezinde hafif yanık hissi veya şişlik oluşabilir.
- Sinir hasarı veya kanama gibi komplikasyonlar düşük bir ihtimalle görülebilir.
- Nodül tam olarak yok edilmezse, ek seanslara ihtiyaç duyulabilir.
MWA Hangi Hastalar İçin Uygundur?
- Ameliyat olmak istemeyen veya cerrahiye uygun olmayan hastalar.
- İyi huylu ancak büyük tiroid nodülleri nedeniyle basıya bağlı şikayetleri olan hastalar.
- Tekrarlayan tiroid kanseri hastalarında, cerrahiye alternatif olarak
- Küçük çapta, düşük riskli tiroid kanserleri olan hastalar.
2-TIROID EMBOLIZASYONU
Tiroid embolizasyonu, tiroid bezini besleyen damarlara girilerek kan akışının azaltılması prensibine dayanır. Özellikle büyük ve aşırı kanlanmış tiroid nodüllerinde veya tiroid kanserlerinde uygulanabilir.
Tiroid Embolizasyonu Nasıl Yapılır?
Hasta işlem öncesi detaylı radyolojik ve klinik değerlendirmeden geçirilir.
Kateter aracılığıyla tiroid bezini besleyen atardamarlara girilir.
Özel embolizan maddeler damar içine enjekte edilerek nodül veya tümörün kanlanması azaltılır.
Kan akışı azalan dokuda küçülme ve fonksiyon kaybı meydana gelir.
İşlem sonrası hastalar birkaç saat gözlem altında tutulur ve herhangi bir komplikasyon gelişimi izlenir.
Tiroid Embolizasyonunun Avantajları ve Riskleri Nelerdir?
Avantajları:
- Minimal girişimsel bir yöntemdir.
- Hastanede uzun süre yatış gerektirmez.
- Nodül boyutunda belirgin bir küçülme sağlar.
Riskleri:
- İşlem sonrası hafif ağrı veya hassasiyet gelişebilir.
- Nadiren damar tıkanıklığı veya embolizasyonun yanlış bir bölgeye yayılması gibi komplikasyonlar görülebilir.
- Nodülün tamamen yok olması için ek seanslar gerekebilir.
Hangi Hastalar İçin Uygundur?
- Büyük, iyi huylu ancak şikayete neden olan nodüller.
- Ameliyat riski yüksek olan yaşlı veya ek hastalıkları bulunan hastalar.
- Tekrarlayan tiroid kanseri durumlarında, cerrahiye alternatif bir seçenek olarak.
- Tiroid kanserinin yayılımını kontrol altına almak amacıyla destekleyici bir tedavi olarak.
SONUÇ
Girişimsel radyoloji, tiroid nodülleri ve tiroid kanserinin tedavisinde önemli bir seçenek haline gelmiştir. Mikrodalga ablasyon ve tiroid embolizasyonu, cerrahiye uygun olmayan veya alternatif tedavi arayışında olan hastalar için etkili ve güvenli yöntemler sunmaktadır. Bu yöntemlerin gelişmesiyle, hastalar daha az girişimsel işlemlerle konforlu bir tedavi süreci geçirebilmektedir. Ayrıca, her hasta için en uygun yöntemin belirlenmesi adına, multidisipliner bir yaklaşım ile endokrinologlar ve girişimsel radyologların birlikte çalışması önem arz etmektedir. Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aykut Recep Aktaş