PARTİLERİ İTHAL ADAYLAR MI ZAYIFLATIR?

Özellikle milletvekili seçimlerinde doğup büyümediği ve hiçbir zaman yaşamadığı yerlerden aday gösterilen siyasetçilere, siyaset jargonunda ithal aday deniliyor. Genel Başkanların vaz geçmek isteyip de vaz geçemediği bu zat-ı muhteremler, kendileriyle hiç alâkası olmayan bir ilden yine genel başkanlar tarafından milletvekili adayı gösteriliyor. Kendisi bile adını o ilin listesinde görünce ya da duyunca, ne alâka ya diye şaşırıyor.

Elbette seçilmesi muhtemel bir sıraya konuyor. Adayın yaşadığı aynı şaşkınlığın daha büyüğünü o ilin halkı ve o ilin öz evladı olan ya da uzun yıllar o ilde hayatını sürdüren ve kendini oraya ait hisseden diğer adaylar yaşıyor. Elbette o ilde doğmuş ya da yıllarca o ilde yaşamış, o toprakların sorunlarını bilen ve milletvekili adayı olan biri için bu haksızlık ve bu şaşkınlık son derece doğal. Her neyse olan olmuştur artık.

Ya kendileri aday gösterilmemiştir ya da yukarıdaki sıralardan aşağıya doğru sert bir iniş yapmıştır. Seçim sürecinde kendisinden istenen ve beklenen ise daha vahimdir. Bu ithal adayın elinden tutup adım adım, mahalle mahalle, köy köy gezdirmektir görevi. Parti disiplini der, yapar da.. Seçim sonucunda seçilen bu ithal adaylar rozetlerini takıp Meclis’e duhûl olurlar. Gidiş o gidiş. Bir daha ara ki bulasın.

Arada bir onda da bayramlarda seyranlarda seçildikleri şehre şöyle bir uğrayıp boy gösterirler. Ya da kırk yılda bir Meclis’te seçildiği ilin bir sorunuyla ilgili söz alıp, bir başkası tarafından hazırlanmış metni kürsüde okumaya çalışırlar.. Seçilmiş herkesin keyfi yerindedir ama seçmen bu durumdan rahatsızdır. Gönülden bağlı olduğu ve oy verdiği partisinin ve ithal adayının kendisine ve şehrine olan ilgisizliği onu incitmiştir. Bu durum partisine ve genel başkanına olan güveni sarsmaya  yetmiştir. Her önüne gelene dert yanar, gün gelir partisinden soğur ve kopar..

Gerçi seçilmiş vekilin umurunda bile değildir bu durum. O hizmet yılı ve şartları uyarsa, ömür boyu imtiyazlı emekliliği elde etmiştir artık.. Vatandaş kopsa ne olur, kopmasa ne olur!? Dahası kendisi de dava mava dinlemez, kendisine sunulan daha güzel imkanlar doğrultusunda, daha doğrusu kişisel çıkar ve ikbâl için partisinden bir gecede istifa ediverir..

Bir şehrin vatandaşı için ithal milletvekilinin ithal muzdan farkı yoktur artık. Görünüşü, fiyakası güzel, tadı ve lezzeti az.. Siz siz olun ithal adaylara karşı durun. İlinizi, beldenizi, dilinizi törenizi bilmeyen insanları şehrinizin sınırlarına vekil olarak sokmayın. Ya çok acı çekersiniz ya da çok sevdiğiniz partinizden öbek öbek koparsınız. Vesselâm..