Yarın 10 Ocak “Çalışan Gazeteciler Günü”. Ülkemizde kutlanan bugün, gazeteciliğin geçirdiği evrimleri de anlatır. Zor iştir gazetecilik, yürek ister!

“Doğru söyleyeni, 9 köyden kovarlar” misali, gazeteci halkı aydınlatma görevini yaptığı sürece, güç sahiplerinin gazabına uğrar. Sadece bununla da kalmaz, dayak yer, hapse düşer ya da öldürülür. Bu değişmez kaderi bizde de çok sayıda dürüst gazeteci yaşamıştır. Uğur Mumcu’ da öldürülen değerli gazetecilerimizden biriydi, “fincancı katırlarını” ürküttüğü için, arabasına bomba koyup öldürdüler onu.

“Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar, korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler, fırıldak olurlar" diyordu Uğur Mumcu.
Her dönemde var olan fırıldaklar ve fırıldak gazeteciler için…

Hıfzı Topuz’un gazetecilik üzerine sözleri ise, genç gazetecilere yöneliktir:

“Gazeteciliğe girdin mi, artık her şeyi göze alıp çalışman lazım. Direnmekten vazgeçmemek lazım, dimdik durmak lazım, kafa tutmasını bilmek lazım, tehlikeyi göze almak lazım. Bunu yapamayacak güçte olanlar girişmesinler bu işe.”

Neden iyi gazeteci olunmalı derseniz; dünyayı daha iyi bir yer yapmak ve haksızlıklara uğrayanların sesi olmak için derim sizlere… Özgür basın, demokrasinin ve insan haklarının da teminatıdır. Dünyaca ünlü gazeteci Christiane Amanpour bu konuda diyor ki;

“İyi gazeteciliğin ve televizyonculuğun dünyayı daha iyi bir yer yapabileceğine inanıyorum.”

Kendine “gazeteci” diyen fırıldaklar olmasa, dürüst gazetecilik ve özgür basın, gerçekten de dünyayı daha iyi bir yer yapabilir! Şimdilik “ütopya” gibi görünse de, bir gün bunun gerçekleşeceğine inanmak istiyorum ben.

“Çalışan Gazeteciler Günü” kutlu olsun…