Emekli bir fikir işçisi olarak emeklilere verilen yüzde 15 zammı her emekli yurttaş gibi bende sorguluyorum.

En düşük emekli maaşı 12 bin 500 TL’den 14 bin 469 TL’ye yükseldi.

Türk-İş’in son açlık sınırı açıklaması ise 21 bin 83 TL. Yani emekli artık aç bile değil. Aç olmaya dahi gücü yetmiyor. 1 emekli maaşı giren 4 kişilik bir ailenin aç olması için 6 bin 614 TL daha kazanması gerekiyor.

Şöyle hesaplayalım. Çocuklarını büyütmüş emekli bir çiftin eline her ay 28 bin 938 TL geçiyor. Evleri kendilerinin, şükür ki kira ödemiyorlar. 28 bin 938 TL’nin her ay 15 bin 519 TL’yi gıda harcamalarına veriyorlar. Elde kaldı 13 bin 419 TL. E tabi haliyle yaşlı sağlıklarına önem vermek zorundalar.

Her ay 4 bin TL sağlık harcamalarına gidiyor. Elde kaldı 9 bin 419 TL, faturalar, telefon, aidata ise 3 bin 200 TL, elde kaldı 6 bin 219 TL, e tabi tatile gidemedikleri için kent içini otobüsle dolaşıyorlar ulaşım şükür ki bedava. Dışarı çıktıklarında harcadıkları paralar ve diğer ev giderleri ise 3 bin TL, kaldı 3 bin 219 TL, ee torunlar var tabi ki. 2 çocukları 6 torunları var. 3 çocuk söylemine uyulmuş. Her toruna 200 TL harçlık verilecek gitti 1200 TL, elde kaldı 2 bin 19 TL. Emekliye hiçbir zaman reva görülmeyen eğlence için ise her ay 2 bin TL harcayan emekli çiftin elinde son olarak 19 TL kalıyor. Bu 19 TL’yi ise birikim için kenara koyuyorlar. 

Şimdi bu emekli çifte üzüldünüz mü? Üzülmeyin.

Çünkü bu emekli çift en şanslı emeklilerinde bir tanesi. Emekli maaşlarından üstüne 19 TL kalıyor. Tamı tamına 19 TL.

Birçok emekli vatandaş kiralar ile boğuşurken bu emelinin kendi evi var. En şanslı emekliler dahi minimal yaşıyorlar.

Onca yıl prim ödediler, bu ülke için çalıştılar ama ay sonunda ceplerine 19 TL kalıyor. Bu birde şanslı olan bir emekli çift için. Her ay eksiye düşen, evi kira olan, torunlarına harçlık veremeyen emekliler böyle bir yaşamı hak ediyor mu?