Radyo Antalya’da ve YouTube üzerinden hazırlayıp sunduğum Kent Söyleşileri programında Antalya Valisi Sayın Hulusi Şahin ile Antalya’yı ilgilendiren hemen her konuyu konuşmuştuk. Bu konuların arasında Kaleiçi de vardı elbette.. Ve şöyle sormuştum Sayın Şahin’e.. “Kaleiçi’nde söz sahibi pek çok kurum ve kuruluş var. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Hazine, Valilik, Koruma Kurulu, Muratpaşa Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi, Emlak Müdürlüğü gibi pek çok kurum ve kuruluş Kaleiçi’nin sahibi. Otuz üç yıldır aynı şeyi söylüyorum. Sanki yedi kocalı Hürmüz gibi Kaleiçi. Peki kimdir efendim Kaleiçi’nin sahibi. Yetkiye gelince herkes yetkili, iş yapmaya ve sorumluluğa gelince, ortada pek kimse yok.. Ya da süpürgenin sapı birinin elinde, faraş bir başkasının.. Kaleiçi’ne biz gerçek değerini kazandıramıyoruz, gerçek anlamda koruyamıyoruz.. Gelin UNESCO’ya müracaat edip, Kaleiçi’ni koruma altına alalım; ne dersiniz?” diye sormuştum. Dünyada birçok yer gibi bir çivinin çakılmasının bile yasak olduğu Küba’nın Trinidad şehrini örnek vermiştim..  Gözlerinin içi ışıldayarak, neden olmasın; var aslında böyle bir düşüncemiz demişti Sayın Şahin.. Ben bu düşüncemi yıllar önce Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen’e de söylemiştim. Ancak Evcilmen, “Aman Gürselciğim dur Allah aşkına öyle bir şey çıkarma; elimizdekini de kaybetmeyelim“ şeklinde bir cevap vermişti.. Geçen gün konuyla ilgili haberi izleyince, nasıl sevindim bilemezsiniz. Rüyam gerçek oluyordu sanki. Sayın Şahin aynen şöyle diyordu Kaleiçi ile ilgili.. “Kaleiçi’ni UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne teklif ettik. İnşallah bu başarılabilirse, kısa bir süre içerisinde gerçekten önemli bir mesafe katetmiş olacağız.“ Ve aynı heyecanla devam ediyordu. “Kaleiçi, her zaman söylediğimiz gibi Antalya’nın ve Türkiye’nin en değerli tarihî ve turistik destinasyonlarından bir tanesi. Antalya için ve Türkiye için bu değerimizi daha iyi korumak ve daha iyi sunmak için çaba gösteriyoruz.“  Antalya Valisi Hulusi Şahin geldiği ilk günden beri Antalya ile ilgili her konuda o kadar hassas davranıyor ki.. Antalya ve Antalyalı ile bütünleşmiş durumda âdeta.. Eğitimden sağlığa, spordan turizme, tarımdan sanayiye, kültürden sanata, ulaşımdan asayişe her konuda yetkili, ilgili, sorumlu kim varsa görüşüyor, konuşuyor, tartışıyor ve çözüm yolları bulmak için çabalıyor.. Kaleiçi konusunda da attığı bu önemli adımı alkışlamak gerekir… Geçmişi MÖ 300’lü yıllara dayanan, Bizans, Osmanlı ve Selçuklu medeniyetlerinin izlerini taşıyan, önemli bir tarihî ve kültürel dokuya sahip olan Kaleiçi’ni geçtiğimiz yıl, 3 milyon yerli ve yabancı turist ziyaret etmiş.. Kaleiçi’nin Kültür Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmesi, pek çok olumlu gelişmeyi de beraberinde getirecek. Hem bu özgün doku daha iyi korunup kollanacak; hem daha iyi tanıtılıp, daha çok turistin gelmesine neden olacak.. Ve UNESCO’nun el atmasıyla, Kaleiçi’ndeki bazı düzensizlikler, bazı başı boşluklar ortadan kalkacak.. Böylece yılların Kaleiçi esnafı ve sakini Mehmet Sağgün’ün gürültüden şikayetleri de sona erebilir.. Ya da eski tas eski hamam; Kaleiçi şıngır mıngır devam edebilir.. Vesselam…