İşte o açıklama şu şekilde:
“28.04.2023 Resmi gazetede yayınlanan “kadının kocasının soyadını almasını öngören kuralın iptali” ile ilgili Anayasa mahkemesinin E 2022/155 dosya kararanına şerh koyan üye Muammer Topal'a sesleniyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı korumak için and içmiş bir Anayasa Mahkemesi üyesinin, içtiği anda ve buna bağlı olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na bağlı kalması anayasal bir yükümlülük olduğu gibi ahlaki bir sorumluluktur.
Kavramlara evrensel ilkelerden ve hukuktan farklı anlamlar yükleyerek içini boşaltmaya çalışan bir anlayış Anayasa'ya ve hukuka aykırıdır. Kadın ve erkeğin fizyolojik farklılıklarını eşitliğe aykırı bir durum olarak anlatma çabası içinde olmak yüzlerce yıl öncesinde kalmış bir çağdışı bir anlayış biçimidir. Bu anlayış insanlık tarihi boyunca yaşanan pek çok trajedinin de kaynağı ayrımcı, ırkçı, nefret suçlarından beslenmektedir. Bu düşünceye sahip kimseler farklı ayrımcılık türlerini de destekleme, yurttaşları çeşitli farklılıklarından ötürü sınıflandırmaya ve hukuk önündeki statülerini bu farklılıklara göre belirleme eğilimindedir. Korumakla yükümlü olduğu Anayasa'dan ve anayasal kavramlardan bihaber kimse Anayasa Mahkemesi üyesi olarak kalamaz. Anayasa'ya aykırı düşüncelerin savunulacağı yer Anayasa Mahkemesi değildir. Kendisinde asgari ahlak bulunuyorsa görevinden istifa etmelidir. Aksi halde Anayasa'ya aykırı davranışlarıyla görevini kötüye kullanmaya devam edecektir.
Kendisine Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı tekrar hatırlatırız:
“Madde 10 — Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür".
Saygılarımızla. “
CENGİZ SAVAŞERİ