Ne zaman seçim olsa, hemen anket şirketleri devreye girer, araştırmalar yapılır. Seçmenin eğilimleri saptanmaya çalışılır. Seçmen profilleri çıkarılır. Seçmenler onlara göre gruplandırılır. Ama en çok da 'kararsızım' diyen seçmen üzerine çalışılır.
Ben 'kararsızım' diyenlere pek de inanmıyorum doğrusu. Ama ille de 'kararsız' olduğunu söyleyenlere de naçizane, 'kimlere oy verilmez' anlatayım istedim.
_ Seçmene saygısı olmayana
_ Yalan söyleyene
_ Sözünü tutmayacak olana
_ Sadece kendini önemseyene
_ Hatalı olduğu zaman bile 'haklıyım' diyene
_ Her fırsatta aklınla oynamaya çalışana
_ Bir dediği, bir dediğini tutmayana
_ Özür dilemesini bilmeyene
_ Bencil ve kibirli olana
_ Sizi değersiz görene
_ Halinizden anlamayana
_ Hataları için başkalarını suçlayanlara
_ Siyaseti çıkarları için kullananlara
İşte bu tür siyasetçilere dünyanın her yerinde oy verilmez bence. 'Kararsızlar' olarak, yukardaki özellikleri taşımadığına inandığınız, iyi bulduğunuz siyasetçilere oy verirsiniz artık.
Tabii bir de daha iyimser, daha sabırlı seçmenler var. 'Olsun, acelem yok, ben beklerim. Bir gün her şey düzelecek.' Diyenleri de, sabırlarından ötürü bir fıkrayla ödüllendireyim.
'Olsun, Acelem Yok, Ben Beklerim! '
'Adamın biri, genç ve öfkeli bir kralın yönettiği ülkede, muhalifmiş. Yazıp çizdiği muhalif eleştirilerine kızan genç kral, onu idama mahkum etmiş! İdam sehpasında son isteğini sormuşlar: o da
Kralımızın veliahtını görmek isterim. Demiş.
Kral daha evlenecek kızı bile bulmadı, ne veliahtı? Diye sorduklarında;
Mahkum cevap vermiş:
Olsun, acelem yok, ben beklerim!”