İnsan sosyal bir varlıktır. Eğer izole bir yaşama, ya da yalnızlığın son noktasına gelirse; “sosyal ölüm” gerçekleşir. Yani bir çeşit “yaşarken ölmek” gerçekleşir!

Kişinin biyolojik olarak yaşaması ama, sosyal hayat damarlarının kopması durumunda insanlar “ sosyal ölüm” ü yaşarlar! Daha çok kimler derseniz; tecrit edilmiş bir hücrede müebbet hapis cezası çekenler, çok büyük bir acı ya da travma yaşayıp kendisini toplumdan izole eden insanlar, tabii bir de demans ve alzheimer hastaları, zaman içinde toplumdan ve sosyal yaşamdan uzaklaşarak, “sosyal ölüm” le yüz yüze gelirler!

Sosyal ölümün en önemli nedenleri arasında; sistematik baskı, ötekileştirme, mobbing, dışlama, yok sayma, karşı konulamaz bir gücün insanın iradesini eline alması, itibarsızlaştırma, yalnızlaştırma, savunma yollarının kapatılmış olması, etkisizleştirme, çaresiz ve umutsuz bırakma gibi organize kötülükler sayılabilir! Bu durumda eş, dost, akraba, iş arkadaşı ya da komşularla irtibatı kalmayan ya da giderek yalnızlaşan insanın önünde çok az seçenek vardır; ya pes edip intihar etmek veya tamamen içine kapanıp sosyal ölümü yaşamak, ya da mücadele etmek…Bu mücadele de insan, bazen hayatını ve hayatındaki insanları tümüyle değiştirebilir. Ama bazen de insan, kendisini yalnızlığa mahkum edenlerle savaşmayı seçebilir!

Çoğu ölmekten beter olan “sosyal ölüm” için, “ sosyal intihar” tanımı da yapılır! Çünkü insan; en çok başka insanlarla iletişim kurduğunda, konuştuğunda, bir şeyleri paylaştığında, yalnız olmadığını bildiğinde, “insan” olduğunu hatırlar! İnsanları tanımak, farklı olanla empati kurmak, başarı, mutluluk ve acılarını yani kendisi için anlam ifade eden kavramları, başkalarının takdir ve düşüncelerine açmak, hayatı anlamlı kılar hepimiz için. Kimse, ama hiç kimse “yalnız“ hatta “yapayalnız” bırakılmamalı! Yoksa dipsiz bir kuyu gibi dibe çöker insan, çıkaramazsın onu!

“Bir derin kuyuya benzer yalnız. Taş atmak kolaydır içine ama, bu taş dibe inecek olursa, kim çıkarabilir?” diyor Nietzsche…Çok da haklı!

Çevrenize bir bakın, sosyal bağları kopmuş, dışlanmış, adeta görünmez olmuş, yalnızlığın karanlık kuyusunda giderek dibe çöken, elini tutsak çekip çıkarabileceğimiz, sosyal ölümden kurtarabileceğimiz ne çok insan var! Haydi artık, uzatın onlara elinizi…