“Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince, o rejim mahkum olmuştur.” Diyor Montesquieu…

Biliyorsunuz 5 Nisan “ Avukatlar Günüydü”. Ama aynı zamanda sadece sıradan bir gün değil, adalet için, savunma hakkı için, hukukun üstünlüğü için de mücadele günüdür.

Ülkemizdeki avukatlar ve onların en önemli mesleki örgütü “ barolar” günümüzün adalet savaşçısı oldular. Bizim, hepimizin, savunma hakkını hakkıyla yapan avukatlarımıza, ne kadar teşekkür etsek azdır!

Avukatlar” Yargı Bağımsızlığı için “ “ Savunma hakkı için” yürüyüş yaptılar, 5 Nisan Cumartesi günü Ankara’da. Barolar Birliği’nin çağrısıyla yapılan bu yürüyüşte; hukukun ve savunmanın önemine bir kez daha vurgu yapıldı, “haklar ve özgürlükler için yargı bağımsızlığı şarttır” denildi!

Yargı bağımsızlığı konusunun, adalet ve savunma hakkı için vazgeçilmez olduğunu söyleyen avukatlar, aslında anayasal haklar ve özgürlüklerin garantisinin de bu olduğunu söylüyorlar!

Tıpkı; J. J. Rousseau’ nun dediği gibi:

“ Yasama, yürütme, yargı iç içe geçmişse, özgürlükler garantide değilse, anayasa yok demektir. Kuvvet kimdeyse, o hakimdir. “ J. J. Rousseau.

Barolar, avukatlara yapılan haksız uygulamalar ve şiddetten de şikayetçiydi! Savunma hakkının temsilcileri olan avukatlarımıza karşı yapılan haksız ve hukuksuz davranışlara, uygulanan şiddete dur denmesi gerekir! Savunma hakkı kutsaldır! Avukatlar bu yüzden hepimiz için en değerli meslek gruplarından biridir! Adalet arayışlarımızda emeklerini unutamayız. Adalet ve savunma hakkı, bir gün herkes için gerekebilir!

Hepimiz biliyoruz ki; adaletin olmadığı yerde, insanlık huzur bulmaz!

“ Yargıç hakkı uygular.Hukuku yaratan, canlandıran avukattır.” Demiş Bacon. Hukuku, adaleti ve bağımsız yargıyı canla başla savunan avukatlarımızın ve Barolarımızın “ Avukatlar Günü” kutlu olsun. İyi ki varsınız, iyi ki özgürlüklerimizi ve haklarımızı savunuyorsunuz…