Uluslararası Antalya Gastronomi Festivali, bu yıl 9-11 Mayıs 2025 tarihinde yapılacak. Antalya’yı festivaller şehri yapmak amacıyla yola çıktığını kaydeden Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 2 dönemdir Başkanı olan Muhittin Böcek, sürdürülebilir festivallerle şehre değer katmayı amaçlıyor…
Tabii kolay değil bu işler. Altın Portakal Film Festivali’ne bile merkezi idareden katkı gelmezken, basın toplantısında Başkan’a sordum, “Film festivaline yeterli bakanlık desteği alamıyorsunuz. Bu festivale bakanlık desteği var mı? Uluslararası fonlardan gelen bir hibe ya da destek var mı? Belediyenin öz bütçesiyle mi yapılıyor?” diye…
Başkan da sponsorlar ve belediye bütçesiyle yapıldığını kaydetti. Zaten basın toplantısı da Mehmet Akdağ’ın ev sahipliğinde 7 Mehmet Restoran’da yapıldı…
Sanıyorum herkes belediyeye destek için pamuk eller cebe demiş…
İyi de yapmış ancak tasarruf tedbirleri arasında böyle önemli bir kentte tarımı da öne çıkaran bir festival yapmak takdire şayan. Daha iyisi mümkün olmakla birlikte geçtiğimiz yılların tecrübesiyle daha iyiye yol alınacağını umut edelim…
Ve gelelim ödüllü şeflerin, gurmelerin, gastronomi ve turizm yazarlarının ağırlanacağı festivalde basının karşısına çıkan şeflerin ve diyetisyenlerin vurgularına…
Akdeniz ülkeleri, tarım ve turizmde dikkat çekerken Antalya bu coğrafyanın parlayan yıldızlarından…
Sadece deniz, kum, güneş değil…
Tarihi güzellikler, endemik zenginlik…
Şef Ömür Akkor’un söylediğine göre Antalya'da 800'ü endemik 3 bin bitki bulunurken dünyanın yüzde 75'i 12 bitkiyle besleniyor…
O nedenle kıymetini bilelim…
Kıymayalım tarım topraklarına, ormanlara, sit alanlarına…
Tarım emekçilerini destekleyelim ki iyi üretimle iyi ürünler ortaya çıksın. Şeflerin tabakları da güzelleşsin…
Festivale sadece 3 günlük bir iş olarak bakmamak lazım…
Ve çıtayı olabildiğince yukarı taşımak lazım…
Ramazan Şenlikleri’nin yapıldığı kısıtlı çadır ve imkanların daha fazlasını hak ediyor bu festival…
Hijyen ve gıdaların soğuk zincir kırılmadan muhafaza edilmesi, taşınması önemli…
Hafızamda geçmiş yıllara dair bazı olumsuz resimler kalmıştı. Onların olmayacağını umut ediyorum…
Danışma Kurulu’nda AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, AGYİD Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özen, ünlü şefler ve diyetisyen Dilara Koçak var…
Güçlü isimler elbette…
Dilerim ortak akılla daha güzele yelken açılır…
Bu arada kısmen tarımın geleceği yerel yönetimlerin de elinde. En azından tarım alanlarını muhafaza edecek planlara imza atabilirler…
Şu sıralar duyuyorum tarım topraklarını toplayanlar çoğalmış. İmar beklentisiyle elimizdeki son alanları da gözden çıkarmayalım…