İnsanlığın temel hakları var ve bu haklar, bütün devletler ve insanlık tarafından sonuna kadar korunmalı ve savunulmalı! Ama ne yazık ki, öyle olmuyor! Bazen güçlü devletler tarafından bu haklar ironik bir biçimde yorumlanabiliyor! Nasıl mı?

İsrail ve Filistin arasında başlayan ve ortalığı kana bulayan bu son savaşta mesela; orantısız güç kullanılıyor! Amerika Birleşik Devletleri ise; “ Tavşana kaç, tazıya tut!” Misali; İsrail’e “ askeri”, Filistin’e ise “insani” yardım yapıyormuş! Bu şimdi adalet mi oluyor?

“ İnsan haklarını inkar etmek, insanlığa meydan okumaktır.” Diyor Nelson Mandela.

Ayrıca savaşın bile kuralları var; Hastahaneler, okullar, ibadethaneler, sığınmacıların bulunduğu kamplar, siviller vurulmaz! Suçtur! Ama bütün insanlığın gözü önünde bu insanlık suçları işleniyor! Savaşı katliama döndürenlere “ dur! “ denmiyor, herhangi bir yaptırım uygulanmıyor! Hatta Birleşmiş Milletler’de bile kınanmıyor! Çünkü veto ediliyor! İnsanlığın temel hakları çiğneniyor!

Doğrusu bu savaşta yalnız savaşan ülkeler değil, başka ülkeler de insan haklarını sonuna kadar ihlal ediyor!

Oysa hepimizin, insanlığın “ Temel Hakları” var!

_ Yaşama ve korunma hakkı

_ Maddi ve manevi varlığını geliştirme

_ Özel hayatın gizliliği ve korunması

_ Yerleşme ve yolculuk

_ Din ve vicdan

_ Düşünce ve düşünceyi yayma

_ Bilim ve sanat

_ Basın ve Yayın

_ Çalışma

_ Sağlıklı yaşama

_ Konut edinme ve barınma

_ Sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlanma

_ Eğitim ve öğrenim

_ Siyasal örgütlenme

_ Seçme ve seçilme

_ Kamu hizmetlerine girme

Çevre kirliliği ve buna karşı korunma hakkı

Peki bu hakları yeterince ve eşit olarak kullanıyor musunuz? Ya da kullandırıyorlar mı? Bazen bir yerlerde adaletsizliğe uğramıyor musunuz?

Haksızlığı görmezden gelirsek, özgürlüğümüz ortadan kalkar. Çünkü adaletsizlik kartopu gibi büyür ve bir çığ gibi üstümüze düşer!

Martin Luther King diyor ki;

“ Bir yerdeki adaletsizlik, her yerdeki adalete tehdittir.”

Hiç düşündünüz mü, dünyada neden barış ve huzur yok?

Bunun yanıtını Dalay Lama şu sözleriyle çok güzel özetlemiş:

“ Barış, ancak insan haklarına saygı gösterildiği, insanların doyduğu ve kişiler ile ulusların özgür olduğu yerlerde devamlı olabilir.”