8 Mart’ ta “ Dünya Emekçi Kadınlar Günü” dolayısıyla yine kadınlar ve uğradıkları haksızlıklar konuşulacak. Zaten 8 Mart (1857), emekçi kadınların katledilmesi ile dünyanın gündemine oturmadı mı? Bu acı olayla birlikte, kadın emeğinin nasıl acımasızca sömürüldüğü ortaya konmuş, buna isyan eden emekçi kadınların öldürülmesine yol açan olaylarla, dünya sarsılmıştı! Sonrasında, dünya her 8 Mart’ta bu acı olayı anmaya ve kadınların mücadelesine destek olmaya çalışıyor!

Kadınlar dünyanın her yanında eşitlik mücadelesi vermeye devam ediyorlar! Ama çok az sayıda ülkede, bu haklarını elde etmiş gibi duruyorlar! Bizim de içinde bulunduğumuz pek çok ülkede kadınlar, bırakın eşit hakları, yaşama hakkına bile sahip çıkamıyorlar!

Kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı ülkemizde, “ Kadın Cinayetlerini Önleme Platformu” nun sadece 2024 yılı verileri bile ürkütücü boyutlarda kadın ölümleriyle yüzleştiriyor bizi! İşte o veriler:

“2024 yılında kadınlar en çok evlerinde ve aile içindeki erkekler tarafından öldürüldü.

394 kadından 111’ i boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi, kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 21’i ekonomik bahanelerle, 2’si nefret bahanesiyle, 27’ si diğer bahanelerle öldürüldü.

233 kadının ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.

Kadınların 226’sı evinde, 76’sı sokakta, 13’ü ıssız bir yerde, 13’ü kamusal alanda, 13’ü arabada, 10’u iş yerinde, 6’sı su ve kenarında, 5’i arazide, 4’ü otelde, 3’ü eğlence mekanında, 5’i bunlar dışında bir yerde öldürüldü.

20 kadının öldürüldüğü yer tespit edilemedi!

394 kadının 166’sı evli olduğu erkek, 45’i birlikte olduğu erkek, 31’i babası, 30’u eskiden evli olduğu erkek, 29’u tanıdığı biri, 25’i akrabası, 23’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 22’si oğlu, 7’si kardeşi, 7’si tanımadığı biri tarafından öldürüldü. 9 kadının ise öldürüldüğü kişiyle yakınlığı tespit edilemedi.

Bu yıl 280 kadın, aile içindeki erkek tarafından öldürüldü.

Kadınların 222’si ateşli silahlarla, 113’ü kesici aletlerle, 33’ü boğularak, 14’ü darp edilerek, 3’ü yakılarak, 1’i yüksekten atılarak, 1’i bunlar dışında bir silahla öldürüldü. “

8 Mart’ı anlamından uzaklaştırarak, “ çiçek, böcek” edebiyatıyla sulandırmayalım lütfen! Bu korkunç verilere bakarak, gerekli önlemleri alalım. Hiç değilse 2025 yılını kurtaralım, kadın cinayetlerinin olmadığı bir yıl yapalım. Bu utanç verici durumdan kurtulmak ve kadının yaşama hakkı için, her uygar toplum gibi mücadele edelim. Ağır yaptırımlar getirelim bu suça! Yoksa bu cinayetler, artarak devam edecek gibi gözüküyor!