Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) ile Antalya İş İnsanları Derneği (ANTİAD) iş birliğinde, Korkuteli Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Yerel Değerlerimize Sahip Çıkıyoruz” projesi kapsamında Türkiye’nin mantar üretim merkezi Korkuteli’ni ziyaret ettik. Mantar üretim potansiyelini yerinde görerek üretim sürecini detaylı bir şekilde inceledik.
Ziyaret sırasında mantar üretimi için gerekli mekan, ön hazırlık, üretim ve hasat konusunda detaylı bilgi verildi. Bilgilerin, ülkemizin en önemli mantar uzmanları tarafından aktarılması, emeğe verilen değerin en önemli göstergesiydi.
İyi Tarım Uygulamalarına göre üretilen ve üretimin hiçbir aşamasında zararlı kimyasal kullanılmayan taze kültür mantarlarının, hijyen kurallarına uygun günlük toplandığına dikkat çeken üreticiler “Türkiye’nin önde gelen marketlerine, zincir restoranlarına, yemek şirketlerine ve kamuya üretim yapıyoruz. Maliyetleri azaltmak için güneş enerjisi sistemlerine ağırlık veriyoruz. Altyapımızı GES’e uygun geliştiriyoruz. Mevcut tesislerimizde, GES’e uygun alt yapı değişiklikleri yapıyoruz.”
Korkuteli ilçesinin Türkiye’nin mantar ihtiyacının yaklaşık yüzde 54’ünü karşıladığını ifade eden yetkililere göre, “Yılda ortalama 25 bin ton mantar üretimi yapılan ilçede yaklaşık 5 bin kişi doğrudan ya da dolaylı olarak bu sektörden geçimini sağlıyor. Karasal iklim özellikleri ve yüksek rakımı sayesinde lezzetli ve kaliteli kültür mantarı üretiminin yapılabildiği Korkuteli, bu özellikleriyle “Mantarın Başkenti” unvanını kazanmış durumda.”
Korkuteli Belediye Başkanı Saniye Caran ise yaptığı konuşmada ilçenin tanıtımı konusunda daha fazla adım atacaklarını söyledi. İlçenin tek değerinin mantar olmadığına işaret eden Caran, “Antalya yaz aylarında dünyanın dört bir yanından turist ağırlarken, biz de Antalyalıları ilçemizde misafir ediyoruz. Nüfusumuz yaz aylarında 400 bine kadar çıkıyor. Yüzölçümü geniş olan ilçemiz, tanıtım konusunda geri planda kalmıştı. Artık bu durumu değiştirmek istiyoruz. Korkuteli’nin doğası, havası ve üretim potansiyeliyle ülkemizde önemli bir yere sahip olduğunu göstermek istiyoruz,” şeklinde konuştu.
Caran’ın ev sahipliğinde gerçekleşen yemekte mantar ürünleri olmasa da coğrafi işaretli Tarhana, Antalya Piyazı ve Şiş Köfte ikram edildi, üstüne ise yine coğrafi işaretli Karyağdı armudu vardı menüde.
İşte ben burada kaldım.
1992 yılında İsrailli turist kafilesi için düzenlenen kokteylde tadıp asla vazgeçmediğim çiğ mantarı anlatmak bana düştü. O kadar emek çeken, tüm detayları anlatan değerli yatırımcı ve işletmeciler işin bu tarafını atlamış. Mantarın raf ömrünün 1 hafta olduğu, doğranıp kurutularak değerlendirilebileceğini öğrendim. Ovadaki adam bi torba trof alsa barakada mantar üretemezmiş öğrendim.
Ama; mantarın soyulmayacağını, yıkanıp gerekirse doğranarak kullanılacağı, hatta pişme aşamasında ısının yüksek olması gerektiği, kapağın kapanırsa suyunu salıp yavanlaşacağı da bir şef tarafından anlatılabilirdi diye düşünüyorum.
Son olarak, günümüzde yaygınlaşan B12 eksikliğine özellikle çiğ mantar tüketiminin (oral yoldan tüketim) iyi geleceğini öğrenmek te iyiydi.