Basın açıklamasını okuyan BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, “İnsanca bir yaşam talebimizden vazgeçmiyoruz, evimize götürdüğümüz ekmek için döktüğümüz alın terinin son damlasını, haklarımızı alıncaya kadar birlikte omuz omuza mücadelemizi büyüterek devam edeceğiz” dedi.
BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, “SGK Emekçilerini yok sayanlara, taleplerimizi görmezden gelenlere, çoluğumuzdan çocuğumuzdan, evimizden barkımızdan fedakarlık ederek gece dokuzlara, onlara kadar yaptığımız fazla mesai saatinin 51 TL olmasını müjde diye sunanlara, fazla mesai ödemesinde dahi adaletsiz davrananlara, bizi EYT yoğunluğu altında unutanlara karşı sesimizi duyurmak için, TBMM Plan Bütçe Komisyonuna tüm Türkiyeden gönderdiğimiz dilekçelerimizdeki taleplerimizin kabul edilmesi için Aralık ayında eylemlerimize başladık, bugün yine ülkenin dört bir yanında işyerlerimizin önündeyiz, taleplerimiz karşılanana kadar da olmaya devam edeceğiz. Biz SGK Emekçileri, 3 Mart tarihinden itibaren başlayan EYT işlemlerinden sonra normal bir hayat yaşamıyoruz. Ülke nüfusunun tamamına hizmet veriyoruz, tek iş yükümüz aylık bağlamak değil. Borçlanma talepleri, yapılandırmalar olağanüstü iş yükü yaratmaya devam ediyor. Akşam saat. 22.00 lere kadar çalışılsa dahi işlerin 3 Ayda bitmesi mümkün değil. Ancak Çalışma Bakanının açıklamaları bu gerçeklikten uzak. Çalışma Bakanı hala 1-2 ayda bu işlemler bitecekmiş gibi açıklamalar yapıyor. Genel sağlık sigortalısı işlemleri ile birlikte 85 Milyona hizmet veriyor SGK emekçisi , 1 SGK çalışanı başına 2557 GSS Sigortalısı, 661 aktif sigortalı düşüyor. Tüm bu hizmetleri Ankara Merkez teşkilatında 3.397, taşra teşkilatında 29.849 kişi olmak üzere toplam 33.246 (26371 memur, 945 sözleşmeli) personel tarafından yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
“AÇLIK SINIRININ ALTINA MAHKUM EDİLDİK”
“Bu OECD ülkeleri arasında en düşük orandır” diyen Başkan Devrim Mol, “Almanya Sosyal Güvenlik Kurumu Türkiye ye yakın bir nüfusuna Türkiye’ye göre 5 katı daha fazla personel ile hizmet veriyor. Biz SGK Emekçilerinden 08.30 – 17.30 arasında bu yoğun çalışmanın yanında 100 saat daha çalışmamız istenmektedir. Aylık çalışmanın 176 saat olduğu bir zamanda bunun üstüne kişilerin 100 saat fazla çalışmasını talep etmek olsa olsa 1700’lü yılların kölelik düzenini savunmaktır. Bu koşullarda SGK çalışanının günlük ortalama çalışma süresi fazla mesai, angarya çalışma dayatmasıyla 11 saati geçmiştir. Bu iş yükü altında çalışırken biz SGK Emekçilerini çok üzen haberler de bu süreçte kamuoyunda yer almış, morallerimizi bozmuş ve motivasyonumuzu etkilemiştir. Kurumumuzun bağlı bulunduğu Bakanlığı temsil eden Bakan Bey, maaşlarımızın ortalama 20 bin civarında olduğunu söyledi. SGK’da ortalama maaş bu rakamın çok altında 12.500 seviyesinde yani açlık sınırına dayanmış durumdadır. Biliyorsunuz dün TÜİK enflasyon rakamlarını açıkladı. Dediklerine göre aylık 2,39 ve yıllık 43,68 enflasyon yaşıyormuşuz. Türlü türlü oyunlarla hesapladıkları bu rakamlara inanmamızı bekliyorlar. Ancak sendikamızın biz kamu emekçilerinin tüketim sepetini esas alarak yaptığı hesap yaşadığımız enflasyonun aylık 5,56, yıllık 108,70 olduğunu, 2023 yılı ilk dört ayında 25,53 olduğunu gösterdi. Yani biz kamu emekçileri nisan ayı ücretlerimizin 11,13 lük kısmını enflasyon marifetiyle kaybederek neredeyse açlık sınırı altında bir alım gücüne mahkum edildik. Değerli arkadaşlar, İki ayı aşkın süredir alanlarda, iş yerlerimizin önünde açıklamalar, iş bırakma eylemleri yaparak, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Haklı ve insani taleplerimizi dillendirmemiz rahatsızlık vermiş olacak ki, haksız hukuksuz bir şekilde, sürgünlere gönderiliyoruz, eylem yapmayın tehditleri ile karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“HAKLARIMIZI GERİ ALACAĞIZ”
Başkan Mol, “Aşırı iş yükü altında sağlığımızın bozulduğunu söylemeyelim, performans baskısının bir çok yerde mobbinge dönüştüğünü söylemeyelim, üç kuruş fazla mesai ödemesinde bile adaletsizlik yapıldığını söylemeyelim, haklarımızın, ödemelerimizin, ikramiyelerimizin Anayasa Mahkemesinin iptal kararına rağmen gasp edildiğini, canımızı dişimize takıp çalıştığımız halde evimizi geçindiremediğimizi, kiramızı ödemekte zorlandığımızı, çocuğumuza harçlık veremediğimizi söylemeyelim isteniyor. 85 Milyon vatandaşa cumartesi ve pazar günleri de dahil canla başla hizmet veren biz SGK Emekçileri sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Başta siyasal iktidar olmak üzere, bağlı bulunduğumuz Bakanlığa ve Kurum Başkanlığına bir kez daha sesleniyoruz. Artık bıçak kemikte, dayanacak gücümüz kalmadı. Hakkımız olan ve gasp edilen haklarımızı 1 saat içinde yapabileceğiz düzenleme ile yapmanız mümkün, bunu çok iyi biliyoruz. Ülkede yaşanan ekonomik kriz, seçim sürecinde uygulanan popülist politikalar SGK Emekçisine fazladan iş olarak dönmektedir. Nitelikli ve liyakatli SGK Emekçisinin maaşları, sizin sayenizde asgari ücret ile eşitlenmiştir. Artık dayanacak ne gücümüz ne de moralimiz kaldı. Eğer haklı ve meşru taleplerimizi duymazdan ve görmezden gelmeye devam ederseniz, haksız yere sürgüne gönderdiğiniz arkadaşlarımızla ilgili hukuksuzluğu gidermezseniz üretimden gelen gücümüzü kullanmak seçeneğimiz önümüzdedir. Bugüne kadar yaptığımız birkaç saatlik iş bırakma ya da bir günlük iş bırakmanın ötesinde daha büyük eylemleri yapabilme pratiğine sahip olduğumuzu buradan kamuoyu aracılığı ile duyuruyoruz. Buradan bir kez daha söylüyoruz, insanca bir yaşam talebimizden vazgeçmiyoruz, evimize götürdüğümüz ekmek için döktüğümüz alın terinin son damlasını, haklarımızı alıncaya kadar birlikte omuz omuza mücadelemizi büyüterek devam edeceğiz” dedi.
Arda KIR
