Eğitim-İş Sendikası Antalya Şube Yönetimi tarafından yapılan
açıklamada, “Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in
itiraf ettiği üzere mesleğimize hakaret niteliğindeki Öğretmenlik Meslek
Kanunu’nu kapalı kapılar ardında onaylayan ve hatta ‘sınavsız olmasın’ diye
akıl veren yandaş sendika Eğitim Bir-Sen, kendisini vuran büyük istifa dalgasına
okul yöneticilerini suça iterek bent çekmeye çalışmaktadır” denildi.
“EĞİTİM EMEKÇİLERİ İSTİFA EDİYOR”
Açıklamanın devamında şu ifadelere
yer verildi: “Son bir ayda binlerce eğitim emekçisi Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK)
yandaşlığı sergileyen sarı sendikalardan istifa etmiştir. İstifa edenlerin
büyük bir kısmı ÖMK konusunda ilk günden beri itirazı örgütleyen tek adres olan
Eğitim-İş’e katılarak gücümüze güç katmıştır. Öğretmenlerin mesleği icra
etmekten doğan haklarını yeni şartlara bağlayan, onlara ezbere dayalı bir sınav
başta olmak üzere birçok yeni angarya yükleyen, onların uzmanlığını bir kalemde
yok sayan Saray yapımı meslek kanununu desteklediği için tepkilerin odağına
yerleşen Eğitim Bir-Sen, yine bir arkadan dolanma uyanıklığıyla kendine yakışanı
yapmıştır.”
“SENDİKADAN TALİMAT GİTTİ”
“Bursa başta olmak üzere birçok ilde
okul yöneticileri ile EBS yöneticilerinin bir arada olduğu Whatsapp gruplarına,
yandaş sendikadan talimat gitmiştir. Bu yazışmalarda, Eğitim-İş’in okullara
ÖMK’yı anlatmak için düzenlediği ziyaretlerin ‘kafa karıştırdığı’, bu
ziyaretlerden sonra EBS’den istifa etmek için dilekçe veren bir öğretmen olursa
‘işlem yapılmaması’ ve okul müdürüne bildirilmesinin adeta emredildiği
görülmektedir. Yani bu sarı sendikanın yönetimi, ‘Ben öğretmenlere hakaret
niteliğindeki bu kanuna sırf iktidardan aferin almak için nasıl onay verdim?
Bunca yıl benim üyem olan eğitim emekçilerini nasıl kaybettim?’ diye
düşüneceğine, üyelerin en doğal hakları olan istifa mekanizmasını da kıskaca
almaya çalışmaktadır.”
“ÇİĞNETMEYİZ”
“Eğitim-İş olarak okul yöneticilerini
uyarıyoruz: EBS’lilerin haddini aşarak sizlerden yapmanızı istediği şey alenen
suçtur. Aynı gün işleme konmak zorunda olan istifa dilekçelerini keyfi olarak
bekletmek, eğitim emekçisinin örgütlenme hakkını gözeten yasaları çiğnemektir.
Çiğnetmeyiz! Dilekçeleri işleme koymayıp okul müdürü ile EBS’lileri ikna
odaları kurmaları için haberdar etmek, bir mobbing mekanizması yaratmaktır;
öğretmenin amiri niteliğindeki şahısların öğretmene sendikal kararlarıyla
ilgili ‘neden’ diye sorması mümkün ve yasal değildir. Buna izin vermeyiz! Böyle
bir rezalet hangi okulda yaşanırsa, Eğitim-İş Genel Merkezi olarak soluğu orada
alacağımızı ve gereken tüm hukuki süreci işleteceğimizi ilan ediyoruz.”
“SUÇUN BAŞ FAİLİ OLACAKSINIZ”
“Milli Eğitim Bakanlığı’nı
uyarıyoruz: Yüzde 90’ını yandaş sendikanın üyeleri arasından seçtiğiniz okul
müdürlerinin bir de bu suçu işlemesine göz yumarsanız, suçun baş faili
olacaksınız. Ve böyle bir suç işlendiği taktirde, hem tarihe böyle geçecek hem
de er ya da geç hesap vereceksiniz. Mesleki yeterliliğimiz kadar mücadeledeki
yeterliliğimizi de merak ediyorsanız hodri meydan! Fakir Baykurt’un yoldaşları
olarak bu konuda da ‘ders’ vereceğimize şüpheniz olmasın!”
“OKUL YÖNETİCİLERİNİZ SİZİ KURTARAMAZ”
“Yandaş sendikaları da uyarıyoruz: O
istifa dilekçelerini işleme koydurmamakla, bir futbol takımının hakemi satın
alıp kaybettiği maçı uzatmalara götürtmesi aynı şeydir. O futbol takımının bu
hileyle maçı kazanması mümkün olsa dahi, bu ihtimal sizin için geçerli değildir
çünkü o golleri kendi kalenize siz attınız. Eğitim emekçisinin haklarını,
itibarını, emeğini Saray’dan gelecek bir ‘aferin’e değiştiğiniz gün, eğitim
emekçileri kendi haklarını sizin gibi yandaş yapıların değil, ancak emekten
yana kararlı duruşuyla gündem belirleyen Eğitim-İş’in savunabileceğini anladı. Sizi
eriten de, bizi büyüten de bu farkındalıktır. Bu yüzden sizi artık okul
yöneticileriniz de kurtaramaz. Zamanın içinden bir kere akan nehrin yönü
değişmez. Kendi erimenizi de Eğitim-İş’in büyümesini de durduramayacaksınız!
Sizlerin uysalca kafa sallayıp kabul ettiğiniz bu mesleği bitirme kanununu, Başöğretmenin
eğitim neferleri olarak biz, her gün biraz daha büyüyen ailemizle er ya da geç
tarihe gömeceğiz!”
Haber Merkezi