CHP kendini iyilik timsali gibi gören ve her düşmüşe omuz veren bir parti konumundan hiçbir zaman çıkamayacak sanırım.. Bu güne kadar önüne düştüğü, omuz verdiği, sırtına aldığı kimlerden kazık yemedi ki? Rahmetli Erdal İnönü zamanında (SHP döneminde) sırtlayıp meclise taşıdığı Kürt milletvekillerinden tutun da, on beş milletvekilini ödünç vererek seçimlere girmesini sağladığı İYİ Parti ve onun genel başkanına kadar kimlere güvenip kimlerden kazık yemedi ki?

CHP gerçekten saf bir parti  mi, yoksa öyle görünmeyi mi seviyor? Hüsnü Bozkurt gibi Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı bir partilisini yedeğe çekip yerine Abdüllatif Şener gibi birini meclise sokan CHP, bir kazık da Şener’den yemedi mi? Adam televizyonlardan bas bas bağırdı yahu, ben Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’na oy vermedim diye.. Ödülünü de hemen aldı Erdoğan’dan.. Hem de çifte ödül..

Peki ya CHP’nin ve CHP’lilerin yere göğe sığdıramadığı, neredeyse ikinci Atatürk olarak ilan ediverecekleri Teğmen Mehmet Ali.. Cezaevi kapılarında gecelerini gündüzlerini heba ettikleri, yollarına güller döktükleri, cezaevinde nikah şahitliğini bizzat Kılıçdaroğlu’nun yaptığı teğmen, nasıl da çalımlayıp golü taktı doksana. CHP o golü çıkarmaya çalışıyor hâlâ. Ama girdi bir kere, çıkmaz.. Bir zamanlar Hulki Cevizoğlu diye bir Atatürkçü vardı. Bu adama da hastaydı CHP’liler..

Her söylediğini ilahi cümleler gibi günlerce dillerinden düşürmezlerdi.. Kısa sürede akademik kariyer yapan ve AKP’den milletvekili olan Cevizoğlu, şimdilerde CHP’den ve CHP’lilerden nefret ediyor.. Peki ya son genel seçimlerde CHP listelerinden milletvekili seçilen DEVA, Gelecek ve Saadet Partililerin vefa duygusunu görebiliyor mu acaba CHP? Daha sayayım mı? Ya Muharrem İnce’ye ne demeli? İnce’ye göre CHP kendisine kazık attı, CHP’ye göre İnce kendilerini yalnız bıraktı.. Kazıklanmak ya da daha İnce tabiriyle kandırılmak siyasetin doğasında var.. Ancak göz göre göre, bile bile kazıklanmak da başka bir şey olsa gerek! Bakalım sırada kim ya da kimler bekliyor? Kimlere neler sunuldu, önümüzdeki günlerde bekleyip göreceğiz..

Geçmişi bir insanın geleceğini belirler.. Ve bir insanın karakteri neyse, siyaseti de odur.. Satmaya meyilli ve alışmışsa, parti marti dinlemez, durmaz satar. İdeoloji mi; hak getire! Bu devirde hangi ideolojiden bahsediyorsunuz? Kaldı mı ki? Geçmişinde CHP’li olmayan bir yığın insanı sırtlayıp bir yerlere taşıyan CHP, gün gelecek bunun cezasını geçmişte olduğu gibi çekecektir.. Çünkü hiç bir iyilik cezasız kalmaz. Hele hele siyaset arenasında.. Vesselam.. Bu arada tüm okurlarımın Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum..