Günümüz dünyasında; siyasette, yönetimde, yöneticilikte ve bilinen her alanda artık “ kadınların zamanı “ olmalı! Avrupa’ da, kuzey Avrupa ülkelerinde ve dünyanın pek çok yerinde kadınlar, yönetimdeki yerlerini aldılar. Üstelik gözle görülür başarılara imza attılar. Dünya, kadınların yönetiminde, belki de daha güzel bir yer olacak.
Şimdi sıra bizde; kadınların siyasette, yönetimde ağırlıklı olarak görev almaları şart. Aksi takdirde, pek çok sorunun üstesinden gelemeyeceğimiz ortada. Özellikle ekonomide, eğitimde, sağlık ve sosyal yardım konularında kadınların söz sahibi olması gerekiyor! Ailelerinde bunu en zor koşullarda başaran kadınların, ülke yönetiminde de sorunları çözme yeteneğinden yararlanılmalı!
Seçimlere hazırlandığımız şu günlerde, siyasi partilerde kadın ve erkek milletvekili sayısı eşit olmalı! Adaylar arasında çok başarılı ve kendini ispat etmiş, toplum katında sevilen ve hizmetleriyle saygı duyulan kadınlarımız var. Bunlardan birisi de; tanımaktan mutluluk duyduğum, sevgili Songül Başkaya’dır. Onu milletvekili olarak görmek, hepimiz için, ülkemiz için, ama özellikle Antalya’mız için çok iyi olacaktır. Kendisine başarılar diliyorum. Meclis’te onun gibi güçlü kadınlar olsun istiyorum.
Kadınların gücü hakkında söylenen sözlere bakıldığında; haliyle, neden bu potansiyel güçten yararlanılmadığını da sorguluyor insan.
“ Dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı, hiç savaş yaşanmazdı ancak 28 günde bir derin müzakereler yaşanırdı.” Diyor Robin Williams.
“ Dünyada ki en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar;
Kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş
Kadınlardır derdim…” diyor Cemal Süreya.
Ve yine güçlü kadınları hayranlıkla tanımlarken şunları söylüyor Cemal Süreya:
“ Güçlü kadınlar azizim; zeki, akıllı, erkeklerin yaptığı her şeyi kendisi de yapabilen, güzel zevkleri olan kadınlara bir bakın derim azizim. Bir bakın. Göreceksiniz ki o kadınlar, yeryüzüne gelmiş en güçlüler arasındadırlar…”
“ Güçlü kadınlar azizim, ne kadar yorgun olurlarsa olsunlar, asla pes etmezler. Çünkü güçlü kadınlar azizim, güçlü kadınlar, gülümserler paramparça olsalar bile.”
İşte şimdi o “ güçlü kadınların “ zamanı. Bu ülkenin gelişip, uygarlaşması için, o güçlü kadınlara ihtiyacımız var. Erkeklerin, lütfeder gibi “ Kadın kontenjanı” açtıkları siyasi partileri istemiyoruz artık. Kadın ve erkeğin eşit sayılarda olduğu partilerden yana olmalıyız. Biz kadınlar olarak, siyasetin çekingen, tamamlayıcı figürleri olmaktan vazgeçmeliyiz. Biz gücümüzün ve becerilerimizin farkında olan ve özgüveni öne çıkan, kadınlar olmalıyız.
“ Çoğu zaman insanlar güçlerinden, aslında güçleri olmadığını düşünerek vazgeçerler.” Diyor Alice Walker.
Ama artık vazgeçemeyiz! Kadınlar bu ülke için kolları sıvamak zorundalar! Çünkü artık kadınların zamanı…