Adliye
binasının açılış tarihi itibarıyla geçen uzun yıllara rağmen sarayın önündeki 8.
Cadde’nin gözyaşlarını kimse dindirmedi.
Gerek 8.Cadde’nin
gerek hemen bağlantı halinde bulunduğu 6. Cadde’nin bitişiğindeki yan
sokakların gözyaşları sel oldu, bazı kurumlarımızı ıslatıyor. Anılan cadde ve
sokaklarda trafik arap saçı, utandırıcı bir manzara, çağdaş bir toplumun
vizyonuna yakışmayan çirkin bir örüntü. Yıllardan bu yana konuyla alakalı
olarak yapılan çalışmalarımızın, yazdığımız yazıların, tutulan tutanakların
tanzim edilen raporların, ilgili kurumlara yaptığımız başvuruların haddi hesabı
yok. Konu çok vahim; yana yakıla anlatımlar, başvurular, serzenişler ve
yakınmaların tamamı boşa gitmiştir. (6.Caddedeki kısmi çözüm hariç.)
Kurumlardan “TIK” yok. Yirmi yılı aşan zamana rağmen kamu yararının korunması
ve kollanması adına yaptığımız tüm çalışmaların boşa gittiğini, vatandaş olarak
adam yerine konmadığımızı görmek bizim için bir zulüm ve aşağılanmadır.
Yetkili ve
rütbeli,çok değerli bazı devlet adamlarıyla yaptığımız çalışmalar ki o değerli
kurum yetkilisine ayrıca teşekkür ediyoruz.
Bizler
birer STK olmamız hesabıyla ciddiye alınmamamızın yanı sıra bir devlet
yetkilisinin bile hiçe sayılırcasına; o vatanperver yetkilinin söz konuş sokak
ve caddelerle ilgili olarak yaptığı plan ve projelere, hazırladığı görüntülere,
tanzim ettiği raporlara rağmen, onca çalışmalara itibar edilmediği, devleti
temsil eden bir devlet adamının bile dikkate ve ciddiye alınmamış olması fevkalade
üzücüdür” Nüfusu 100.000’lere doğru giden Meltem mahallesinde zuhur eden bu
manzara, trafik hadisesi bakımından bir skandal niteliğindedir. Bu caddede
yapılan devlet yatırımları tahrip ediliyor; kaldırımlar işgal halinde, vatandaş
yürüyemiyor, cadde ve sokaklar araçların otoparkı durumuna getirilmiş, motor
kökenli hava kirliliği kanser ajanları bakımından ciddi bir risk faktörüne
dönüşmüş, kamu sağlığı alarm verir noktasına doğru ivme kaydetmiş, görsel
kirlilik tavana vurmuş, mahalde toplumsal psikolojisi, sürücülerin morali
sıfıra doğru inmiş, kamu hizmeti veren toplu taşıma hizmetleri zorluklar içinde
yürütülür hale gelmiş ama yıllardır yapılan başvurulara, kurumlara yazılan
onlarca yazıya, rağmen bir Allah'ın kulu ortaya çıkıp da “ nedir bu olay “
diyen ve Allah rızası için çözüm için yarım adım atan yok.
Ama açıkça
ifade etmeliyiz ki bunca uğraşılara, çırpınışlarımıza, çağrılarımıza, kamu
adına verdiğimiz emeklere rağmen, konuyu dikkate alıp çözmeyen, yüzünü
hizmetten yana dönmeyenler çok ağır vebal altındadır.
Daha ne
denilebilir ki; Sözün bittiği yerdeyiz. Artık vatandaş mücadelesinde mağlup
olmuştur. Bizler vicdanen rahatız. Vatandaşlık görevimizi hitam ettik. Bu
saatten sonra “Geliniz bu sorunu çözünüz” demiyoruz. Ama unutmayın ki.