“Yeryüzünde öğretmenlikten daha onurlu bir meslek tanımıyorum.” der filozof Socrates…

Onun antik Yunan zamanından bildiği bu gerçeği, günümüzde hala bilmemekte ısrar edenler var! Oysa, istisnasız hepsinin eğitim hayatında ona yön veren, iz bırakan öğretmenler olmuştur mutlaka.

Artık günümüzde, öğretmenlerin ekonomik imkanları, bu mesleğin gerektirdiği yaşam standardını sağlayamamaktadır.

Öğretmenliğe alım konusunda; ücretli öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenlik, aday öğretmenlik, pedagojik formasyon programları, tezsiz yüksek lisans öğretmenlik programları gibi birbirinden farklı ve yer yer çelişkili uygulamalar, aynı işi yapan öğretmenlere karşı haksızlığa neden olmuştur.

Bunun yanı sıra öğrenciler ve veliler tarafından öğretmenlere şiddet uygulanması, bu haberlerin medyada yer alması da, öğretmenlik mesleğinin itibarına gölge düşürmüştür!

Pek çok öğretmen, devlet, toplum ve medya nazarında, gereken değeri görmediklerini düşünmektedir.

“Öğretmen ihmal edildiğinde, o ülke intihar ediyor demektir.” Diyor John Steinbeck. Ona katılmamak mümkün değil!

Öğretmenlik zor iştir gerçekten; sevgi ister, sabır ister, insan aklına ve ruhuna şekil veren bir sanatçı olmayı gerektirecek vasıflar ister. Yetenek kaşifidir öğretmen, her öğrencinin yeteneğini keşfeder, yönlendirir.

24 Kasım ülkemizde “ Öğretmenler Günü” olarak kutlanır. Ama bence öğretmen sorunlarının çözümü için, öğretmenlere hak ettikleri yaşam standartını kazandırmak ve mesleki statüyü yükseltmek için, çaba gösterme günü olmalı. Çünkü meslekte, kutlanacak pek bir şey kalmadı geriye ne yazık ki! Öğretmenlerimizin çoğu mutsuz maalesef!