Genel geçer kuraldır, yönetenler geleceği öngöremezse; ortaya çıkacak ağır faturayı yönetilenler öder! Hele ülkelerin yönetiminde, öngörüsüz kişiler varsa, o ülke ve halkı felakete ve çok ağır kayıplara uğrar!

 

Ukrayna’da yaşanan savaş da böyle bir öngörüsüzlüğün sonucudur! Başka ülkelerin dostluğuna fazlaca güvenen yönetim, kendisinden çok daha güçlü olan komşusu Rusya’ya karşı tavır alınca, savaş hiç kimsenin beklemediği bir hızda başladı! Ukrayna ve dünya buna hazırlıklı değildi!

 

Ama savaş, çok ciddi ve yıkıcı sonuçları olan bir felakettir! Ve bu felaketi ne yazık ki, felakete uğrayan ülke çeker! Çünkü, İngiliz’lerin de dediği gibi:

 

“ Ülkelerin dostları yoktur, çıkarları vardır!” İşte Ukrayna’yı yöneten Volodimir Zelenski, bunu öngörmediği için, dünyanın ve güvendiği dost ülkelerin, kendilerini yalnız bıraktıklarını söylüyor! Oysa günümüz dünyasında hiç bir ülke, başka bir ülke için, gençlerini savaşmaya ve ölmeye gönderemez, göndermemeli de! Yani bu savaş, onların savaşı! Tarafsız kalmak zorundayız! Büyük Atatürk bu konuda:

 

“ Ulusun yaşamı tehlike ile karşı karşıya kalmadıkça, savaş bir cinayettir” demiştir. Yine; “Yurtta barış, dünyada barış!” diyen de Atatürk’tür.

 

Ukrayna’da yaşanan savaş ve onun getirdiği dramlardan etkilenen ülkelerden biri de hiç kuşkusuz ülkemizdir. Şu anda orada bulunan çok sayıda öğrencimiz ve vatandaşlarımız, ülkeden çıkartılmayı bekliyor! Hava sahasının da kapatıldığı bu ülkeden çıkış, büyük bir sorun olarak karşımıza çıktı! Eğer Dışişleri Bakanlığı ve yönetim, bu savaşın çıkabileceği ihtimalini öngörebilseydi; yurttaşlarımız çok daha önce o ülkeden tahliye edilebilirdi! Şimdi bu savaş ortamında hepsinin yaşamları risk altında bulunuyor! Buradaki aileler ise çaresiz ve üzüntülü bir bekleyiş içinde, bakanlıktan ve elçilikten gelecek haberleri bekliyor!

 

Yine bu savaş yüzünden, turizm sezonunda büyük kayıpları olacak olan ülkemizin; enerji, doğalgaz ve tarım ürünleri alımında da savaşan iki ülkeye, yani hem Rusya’ya, hem de Ukrayna’ya olan bağımlılığı göz önüne alındığında, hiç kuşkusuz sıkıntılı bir dönem yaşayacağız! Zaten kırılgan olan ekonomimiz, bu sefer bizi daha da zorlayacak gibi gözüküyor!

 

Ukrayna yönetiminin öngörüsüzlüğü ve Rusya gibi kendisinden çok daha güçlü olan komşusuna, dost sandığı ülkelerin desteğine güvenerek, kafa tutması, hesaplayamadığı bir felakete yol açmıştır. Yayılmacı ve saldırgan bir politika izleyen Rusya’nın, ülkeyi işgaline yol açan gelişmeler ve Ukrayna’nın, “güvendiği dağlara kar yağmasının” sonucu olarak yaşanan savaş felaketinin, acilen bir barış ve ateşkes istenmesi ile sonuçlanacağını ummak çok da zor değil! Tıpkı Çiçero’nun yüzlerce yıl önce dediği gibi;

 

“ En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir!”