Üretimde emek yoğun teknolojilerin yerine sermaye yoğun teknolojilerin kullanılması sonucunda ortaya çıkan işsizliğe “ teknolojik işsizlik “ deniyor. Yeni teknolojinin girdiği kesimlerde üretim artarken, bu kesimde çalışanlar işsiz duruma geliyor ve bu kesimden diğer kesimlere doğru emek akımı başlıyor. Bu durum şimdiden, işsiz kalma ve yoksullaşma korkusunu tetiklemiş durumda ne yazık ki!
Özellikle otomasyon ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmeler, bazı işlerin yapılması için, insan gücüne ihtiyaç duymayacak hale gelerek “ İşsizliğe neden olabilecektir.” diyen uzmanlar haklıysa; bu durum, ekonomik açıdan zayıf olan bölgeleri ve az nitelikli işçileri çok fazla olumsuz etkileyecektir!
Dünya böyle bir soruna çare ararken, ülkemizdeki işsizlik konusu biraz daha farklı nedenlere dayanıyor. Bu nedenler arasında:
Hızlı nüfus artışı, yüksek şehirleşme hızı, istihdam gelir dağılımı, enflasyon, yatırımların yetersizliği, ekonominin yapısından kaynaklanan diğer nedenler sayılabilir. Ama ucuz göçmen işgücü yüzünden, işini kaybedenler, bu haksız rekabete karşı da önlem alınmasını bekliyorlar.
İçinde yaşadığımız dünya, aslında insanlar için bir sorun yumağı haline gelmiş. Ama asıl en önemli sorun; İşsizlik ve yoksulluk oluyor! Bu sorun giderek daha büyük boyutlarda problemler yaratıyor, insanları ve ülkeleri zorluyor! Çünkü dünyada şimdiden milyonlarca insan işini kaybetmiş ve bir o kadarı da kaybetme riskiyle karşı karşıya!
Adam Smith: “ Tek bir kişinin zenginleşmesi, 500 yoksul yaratır.” Demiş.
Gerçekten de dünyada “ küreselleşme “ sonucu, piyasa_ devlet karşıtlığı dengesinin, piyasaların lehine bozulması ve : “ Her şeyi piyasalara bırakalım, onlar yönetsin yaklaşımı” uluslararası çalışan şirketlerin tröstleşmesine ve “ artık dünyadaki iktisadi kararları verenler” konumuna gelmelerine yol açmış!
Günümüzde bu kararları, ülkeler değil, şirketler veriyor artık! Asıl önemlisi de, kapitalist gelişme, şu andaki teknolojiyle, daha fazla iş gücüne gerek duymuyor! Bu da işsizliğin daha da artacağı anlamına geliyor!
İşte bu yüzden ekonomistler ve küreselleşme karşıtları, alternatif ekonomiler ve daha adil bir paylaşım için, çözüm arayışındalar. Çünkü biliyorlar ki; dünyada insanlar için kalıcı huzur ve barış, ancak, işsizlik ve yoksulluk bitince gerçekleşecek. Uygarlık da bunu gerektiriyor!