14 Aralık operasyonunu protesto eden Antalya Barosu İnsan Hakları Merkezi üyesi avukatlar, siyasal iktidarı suçlayarak, “ Hukuk dışı uygulamalarla toplum vicdanında mahkum oldular” dedi. Antalya Barosu İnsan Hakları Merkezi üyesi avukatlar, 14 Aralık Operasyonu’nu protesto etmek amacı ile Adliye Binası Önü’nde basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklamasını yapan Hasan Kemal Elban,’’ Türkiye’de 12 yıldır iktidarda olan siyasal partinin çoğunlukçu demokrasi anlayışı ile meşrulaştırmaya çalıştığı hukuk dışı uygulamalarını insan hakları adına büyük bir endişe ile takip ediyoruz. Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, iktidarlar meşrutiyetlerini kendilerine oy verenlerin onaylarının yanında karşı oy verenlerin de rızalarına dayandırmak zorundadır. Bu olmadıkça o iktidar toplumun yarısını karşısına almış ve toplumu kaçınılmaz olarak ikiye bölmüş demektir. Böylesi bir iktidar anlayışının 21. Yüzyılda ne yeri ne de meşrutiyeti vardır’’dedi.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ ARAMADA GERİLEME YAŞADIK
Özellikle son 5 yıllık süreçte yoğunlaşan insan hakları ihlallerinin varlığına tanıklık ettiklerini söyleyen Elban,’’ En başta yaşam hakkı, ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun olmazsa olmazı olan basın özgürlüğü ile halkın haber alma özgürlüklerinin yanında kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, masumiyet karinesi ve yargı bağımsızlığı anlamında adil yargılanma gibi çok temel hak ve özgürlüklere yönelik uygulamalarda ciddi gerilemeler yaşanmaktadır . Özellikle 17 Aralık 2013 tarihindeki yolsuzluk soruşturmasından sonra Anayasa’da ifadesini bulan hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığının neredeyse fiilen askıya alındığını gördük’’dedi.
İDDİALAR İNANDIRICILIKTAN UZAK
14 Aralık günü başlayan ve aslen hükümete, yolsuzluklara yönelik yayınlar yapan bir kısım muhalif yayın organlarını sindirmeye yönelik gözaltı damgası vurulduğunu söyleyen Elban,’’ Bu konuda hükümet çevrelerinin gözaltına alınanların gazetecilik faaliyeti dışında ki eylemlerinden soruşturduklarına ilişkin iddialar cidden inandırıcılıktan uzaktır. Daha önce Mustafa Balbay, Nedim Şener, ve Ahmet Şık’a karşı yürütülen soruşturmalarda da hükümet çevreleri aynı demeçleri vermişler ve nihayetinde bu kişilerin tutuklanmaları, yıllarca hapislerde çürütülmeleri toplum vicdanına mahkum edilmiştir’’dedi. DENİZ TOPKAYA
