TİP MYK üyesi Yunus Başaran, “Bugün ki yaşanan sorunlar toplumun yüzde 99’unu etkiliyor. Zam sağanağının altında kaldık. Seçimlerin bitmesi ile birlikte iğneden ipliğe zam gelmeyen hiçbir şey kalmadı. Tek zam gelmeyen şey bizim emeğimiz ve satın alma gücümüz. Maaşlara yapılan ücret artışları para elimize geçmeden buharlaştı. Bu pankartın arkasında olanlar, karşısında olanlar ve tüm yurttaşlar bu zamlardan mustaribiz. Üzerimize kene gibi yapışan kanemici patronlar her geçen gün zenginliğine zenginlik katarken, biz gün geçtikçe yoksullaşıyoruz. Çocuklarımız beslenemiyor. Sağlık hizmetlerine ulaşmakta her geçen gün zorlanıyoruz. Barınma sorunu artık asgari ücretle geçinen emekçileri değil memurların bile belini büküyor. Bize seçimden önce ‘Temmuz Ayı’nda uçuşa geçeceğiz. Tüm Avrupa ülkeleri bizi kıskanacak’ demişlerdi. Geldiğimiz noktada uçuşa geçen patronların karları oldu. Biz emeğimizi ucuza satmaya devam ettiğimiz sürece bu kötü koşullar devam edecek. Türkiye çalışma saatinde rekor kırıyor. Dünyada en çok çalışan ülkelerden biri Türkiye ama elde ettiğimiz gelirler çok düşük. 1 günlük ücretimizle 1 kilo et dahi alınamıyor. Çalışma koşullarımız sürekli olarak kötüye gitmekte” diye konuştu.
“KİMSE KURTARICI BEKLEMESİN”
Yunus Başaran, “Bir turizm emekçisi arkadaşımız bize, ‘Çalıştığımız otelde bulaşıkçı almayarak bulaşıkları garsonlara yıkatıyorlar. Teçhizatsız şekilde bu işi yapmaya zorlanıyoruz. Bir garson arkadaşımız elini kesti tutanak dahi tutulmadı. Sık sık havalandırma sistemi bozuluyor sıcaktan nefes dahi alamıyoruz. Mesai saatlerinin çok üzerinde çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Böceklerin dolaştığı yemekhanede bayat yemekleri yiyoruz. Büfeden bir şey alınca bizden de ücret alınıyor. Bir bardak meşrubat içince dahi maaşımızdan kesiyorlar’ dedi. Antalya’nın turizmin başkenti olduğunu söylüyorlar, otellere girilince o şatafatı hissediyorsunuz ama o şatafatın arkasında inanılmaz bir sömürü var. Patronların kar hırsı tüm alanlarda bize 3 kişinin yapacağı işi 1 kişiye yaptırmak zorunda bırakıyorlar. Biz buna karşı mücadele etmekten başka şansımız yok. Biz çoğunluğuz onlar azınlık. Onlar örgütlü bir azınlık, biz dağınık bir çoğunluğuz. Biz mücadele etmezsek hiçbir şekilde yaşam koşullarımız iyiye gitmeyecek. Önümüzdeki günlerde AKP iktidarı ekonomide ki sorunları emekçinin üstüne yüklemeye devam edecek. Faiz sebep enflasyon sonuç diyenler, sürekli faizleri arttırarak para ile para kazanma dönemini tekrar başlattılar. Bankalar kredi dahi vermez duruma geldi. Hayat sadece nefes alıp vermek değil insanca yaşamaktır. Kimse kurtarıcı beklemesin, bizi bizden başka kimse kurtaramaz. Sokaklarda bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“TEMEL İHTİYAÇLAR LÜKS OLDU”
TİP Muratpaşa İlçe Başkanı Okan Akoğlu, “Seçimlerin bitmesiyle iğneden ipliğe, tuvalet kağıdından ekmeğe zam gelmeyen hiçbir ürün kalmadı. Maaşlara yapılan artışlar daha elimize geçmeden buharlaştı. Her yeni güne daha da yoksullaşarak başlıyoruz. En temel yaşamsal ihtiyaç malzemeleri; gıda ve hijyen ürünleri dahi bizler için lüks haline geldi. Büyük sermaye gruplarına sürekli vergi afları, kıyak ihaleler sağlanırken akaryakıt istasyonları vergi dairesine, cep telefonları dört farklı vergi kalemiyle mobil vergi dairesine çevrildi. Kullanmadığımız havalimanlarının, köprülerin, yolların vergileri her gün cebimizden çıkmaya devam ediyor. Asgari ücrete dahi vergi uygulayan sistem yüzünden çocuklarımız sağlıklı beslenemiyor, bizlere şükretme fetvaları verilirken bir avuç asalak zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor. Geldiğimiz noktada çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını sağlamak imkansız hale gelmiştir. Üniversite öğrencisi kardeşlerimiz yarı zamanlı öğrenci tam zamanlı çalışan olarak hayatlarının en güzel günlerini köle gibi yaşamak zorunda bırakılmıştır. Emekli maaşları bırakın yoksulluk sınırını açlık sınırının yarısına düşmüştür” diye konuştu.
“BİZDEN ÇALDIKLARINI BİRLİKTE GERİ ALALIM”
Başkan Akoğlu, “Ülkemiz, dünya çalışma saatleri ortalamasında en üst sıralarda yer alıp emek sömürüsünde rekorlar kırarken, gelir gider adaletsizliği ise değil her geçen gün her saat başı artmakta, bizler her sabah daha da yoksullaştığımız bir ülkeye uyanmaktayız. Ancak unutmamalıyız ki; ülkemizi emeğiyle var edenler bizleriz. Zam furyasına, iş yerinde yaşadığımız sıkıntılara, işşizliğe, geleceksizliğe karşı bir araya gelmek zorundayız, onlar bir avuç ama örgütlü biz de milyonlar olarak emeğimize ve haklarımıza sahip çıkmalıyız. İnsanca bir yaşam bir arada vereceğimiz mücadele ile mümkün ve kaçınılmaz olacaktır. Türkiye İşçi Partisi yani emeğiyle geçinenlerin partisi, senin partin üzerimizden kene gibi semiren asalak sürüsüyle mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor ve edecek gel bu mücadeleyi birlikte verelim bizden çaldıklarını birlikte geri alalım! Zamlar geri alınsın, Servet vergisi uygulansın Vergiler tabana değil tavana yayılsın” dedi.
Arda KIR
