Eski tip makbul insanı hepimiz bilirdik diye yazmadım ama kısaca
özetleyeyim yine de:
“Sözüne güvenilir, dürüst, namuslu, saygılı, konuşmasını ve dinlemesini
bilen, sevgi dolu, merhametli, fedakâr ve vefakâr”
Yeni kuşaklara yabancı ve inanılmaz gelse de, biz eski kuşaklar olarak,
böyle değerli insanları tanıdık, dostluklar, arkadaşlıklar kurduk. Onlar her ne
kadar çok sayıda değilse de, topluma örnek olacak değerleriyle saygı görürler
ve sevilirlerdi! Günümüzde de var onlardan ama çoğu kez “enayi” gibi
görülüyorlar artık. Çok da makbul sayılmıyorlar! Değer yargıları değişti gibi
sanki!
Bizler yaşlandık tabii, “yeni tip makbul insan” özelliklerine çok
yabancıyız! Ama yeni değerleri de öğrenmek lazım diye rehberlik edeyim dedim.
Naçizane ben de yeni öğrendiğim için hata yapabilirim. Hatta daha iyi anlatayım
diye, fıkralarla da örnekledim günümüzün yeni tip makbul insanını.
Bendeniz anlamakta zorlansam da; bu insanları çok değerli bulanlar var!
Onlar çünkü; çok çabuk yakalıyorlar başarıyı ve çabuk yükseliyorlar!
Arkadaşlıklarını hemen hemen herkes seviyor! En önemli düsturlarının “Arkadaş,
arkadaşın pezevengidir!” Olduğu söyleniyor! Valla ben söyleyenlerin
yalancısıyım! Size de tuhaf geldi değil mi? Eskiden ayıplanırdı ama bu lafı çok
ciddiye alıyorlar. En sevilen makbul insanların bir özelliği de bu oluyor!
Ayrıca: “Çıkarcı, ispiyoncu, yağcı ve şantajcı özellikleri olmaları da; onları
başarıya, paraya ve güzel dostluklara kavuşturuyor!
Neyse şaka bir yana, size bu tip insanları hicveden birkaç fıkra yazayım da
gülelim azıcık:
Şantaj:
Şarap fabrikasının emektar çeşnicisi ölmüş. Yenisi için ilan vermişler.
Derken, perişan kılıklı bir ayyaş gelmiş işe başvurmuş. Fabrika müdürü ayyaşı
başından savmak için, ona test amacıyla bir kadeh şarap vermiş. Adam şarabı
içmiş ve:
- Kırmızı bir Muscatel, 3 yıllık, kuzey yamaçta yetişmiş, Çelik varillerde
yıllanmış. Cevabını vermiş.
Müdür şaşkınlıkla:
- Doğru. Demiş. Bir başka şarabı tattırmış.
Sarhoş:
- Kırmızı Cabarnet, 8 yıllık, güneybatı yamaç mahsulü ve meşe fıçılarda
yıllanmış.
Bu doğru cevap üzerine iyice şaşıran Müdür, sekreterinin yanına gitmiş ve
ona bir bardak suya, biraz idrarından karıştırarak getirmesini söylemiş. Ve
adama bunu beyaz şarap niyetine içirmiş!
Adamın yanıtı:
- Sarışın, 26 yaşında, 3 aylık hamile. Eğer beni işe almazsan, babasına da
söylerim!
İspiyoncu:
Soyguncunun biri, bir bankaya girmiş, çekmiş silahını havaya ateş etmiş. Bu
arada herkesin yere yatmasını istemiş. Kasadaki paraları toplamış ve kapıya
doğru gitmiş. Kapıdaki adama sormuş:
- Beni gördün mü?
Adam şaşkınlıkla:
- Evet gördüm, deyince, soyguncu adamı vurmuş! Tam çıkacakken, kapının
yanındaki karı-kocayı görmüş. Adama sormuş:
- Beni gördün mü?
Adam gayet soğukkanlı bir şekilde yanıtlamış:
- Valla ben hiç bir şey görmedim ama benim hanım, gördü galiba!