Vatanın bölünmez bütünlüğüne gönülden bağlı her bir vatan evladı, vatan bütünlüğünün nasıl ve kimlerle sağlanacağını, iyice araştırıp analiz etmeli.
Biraz araştırma yapabilen herkes, terör örgütlerinin tamamının emperyalistlerin taşeronu olduğunu anlayabilir. Güneyimizde adı konmadan kurulmuş kukla yapılanmaları destekleyen ABD ve batılı güçlerin finans desteğini, silah ve mühimmat desteğini, defalarca gündeme getiren kaynaklar oldu. Maalesef Türkiye’deki Kürt vatandaşlarımızın bir bölümünün terör örgütlerine sempati duyduklarını yapılan sokak röportajlarından ve de oy verdikleri partilerinin yetkililerinin açıklamalarından anlıyoruz.
Doğu batı arasında stratejik önemi olan vatanımızın bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmak sadece terör ile mücadele etmekle olamıyor. Bu mücadelenin önemini ülke genelinde yapılacak etkin propagandalar ile sürdürülmesi de gerekiyor. Dinci yapıların, öncelikle dindar insanlarımızı kolayca etkilemesine mani olmak lazım. Kadın haklarının, insan hakkı olduğunu, miras hukukunu, kadınlarımızı sahiplendirme gibi çağ dışı bir uygulamanın onur kırıcı olduğunu, Müslüman olmak için Arap dindarlığına ihtiyaç olmadığını, bir takım tarikat ve cemaatlere mürit olmakla bağımlı yaşamanın akılcı düşünceyi sakatlayabileceğini sık sık dile getirmek lazım. Peygamber efendimizin hiçbir mezhebe mensup olmadığını öne sürerek mezhep çatışmalarının, ayrıştırmaların doğru olmadığını anlatmak lazım.
Dinin hedefi, toplumun ahlâklı insanlardan oluşmasını sağlamaktır. Ahlâk yoksa din de olmaz.
Hucurât Suresi - 13. Ayette, ‘Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır’ denmektedir. Demek ki ırk ve milliyet farklılıklarını körüklemenin de yanlışlığını anlatmak lazım.
Türk olmanın bir ırk özelliğinden öte Tarih boyu milletimizin adı olduğunu, adı Türk olan bu millete mensup olmanın, dünyada birçok milletten daha itibarlı olduğunu, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ diyen Atatürk’ün ne demek istediğini anlayıp, Türk adına allerjisi olanlara anlatmak lazım. Türk milletinin, Afganistan kültürüne, Arap kültürüne ve inanışlarınına itibar etmeye ihtiyacı yoktur. Bize bizim kültürümüz, bektaşilik (AHİLİK) kültürümüz, Hoca Ahmet Yesevi’nin İslam öğretileri İmam Maturidi’nin İslam anlayışı bize yeter.
Hoşça kalın, Türklüğe bağlı kalın.