Siyasetçilerin birçoğu, milli kutlamalarda ve yıldönümlerinde mikrofonu eline alıp hemen Türk büyüğü olur. Aslında milli ve milliyetçi havada konuşma yapmayı her yerde tercih etmezler. Milli duyguların prim yapmadığı yörelerde bu gibi nutukları geçiştirirler.
Bazı siyasilere Türk tarihi, Türklük konuları rahatsız edicidir. Geçmişlerinde Türklük aşısı yerine Emperyalizm gibi, Sosyalizm veya Komünizm gibi aşılar yapılmış. Bir ara global dünya diyerek dolaşan, tek dünya devleti safsatasını aşılamak isteyenler de vardı.
Kendi kültürüne merakı olmayan son 50 yılın nesli, büyük bir çoğunlukla milletine yabancı ne varsa benimsedi. Hatta yabancı kültürlere hayranlık duydular. Gitar çaldılar, teşekkür yerine Mersi dediler, iyi yaş günü demeyip Happy Birthday dediler. Bu konuda yabancı okulların, kolejlerin etkisi fazla oldu.
Toplum mühendisleri, hangi dil etkin konuşuluyorsa konuşulduğu dil gibi düşünülür diyor. Eh şimdi de farkında olmadan Arapça etkisindeyiz. Çocuklarımızın isimleriArapça, anlamayıp anlamadık demekten korktuğumuz dualar Arapça. Ülkenin %10 u zaten Arap kökenli.
Kemer tarafından bir yazlıktan, arkadaşımın oğlu arayıp hatır sorarken “havaryu sun abi” demişti. Bende oğlum “Türkilizce mi bu” demiştim ve dilimiz için kaygılanmıştım. Neyse ki, Türkçemiz 350 milyon Türk dünyasında ve Anadolu’da yaşıyor.
Bana göre millilik belli günlerdeki kutlamalar harici pek dikkate alınmıyor. Sevindirici tek durum, Cumhuriyet bayramlarını ve 10 Kasımları milletimizin unutmaması.
10 Kasım ile ilgili anma faaliyetleri, tüm ülkede gerçekleşti. İl ve ilçe belediyeleri anma programları yaptılar.
Dikkatlerden kaçan bir konu ise Azerbaycan’ın Ermenistan'ın yenilgisini kabul eden bildiriye imza attığı 10 Kasım tarihinin Atatürk'ü anma günü olduğunu dikkate alarak "Zafer gününün tarihini Şuşa’nın kurtarılışı tarihi olan 8 Kasım’a çektiğidir. Konuyu bazı duyarlı milli kişilerin ve basının takip ettiğini gördük. Azerbaycan’ın bu anlamlı samimi davranışına karşı bizim en milliyetçi siyasilerden MHP liler, İYİ Partililer ve milliyetçilikten geçinen gazetecilerimiz laf etti mi, duyarlı davrandılar mı, sorgulamak lazım.
DEM partili belediyeler için hassasiyet gösteren büyük ağabey CHP, Atatürk’ün Azerbaycan için söylediği, "Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir." Sözünü, Özgür Özel başkan bilmiyor olabilir belki ama CHP’nin tüfek Atatürkçülerinin bilmemesine imkân yok. 12 Kasım 1924 tarihinde Bakanlar Kurulunda Türkiyat Enstitüsünün kurulması kararı alındığını unutturan CHP lilerin kim olduklarını çok merak ediyorum.
Hoşça kalın, Atatürk milliyetçiliği ile kalın.