Eski insanlar gençlerin buluğ çağı dediğimiz 13,14,15 yaşlarındaki çocuklarını meslek erbaplarının yanına çırak olarak vermeyi isterlerdi.
Çok eskilerde Türk milletinin esnaf kültürü ve geleneği olarak göz dolduran Ahilik, toplumun bütün kesimlerinde benimsenmiş olduğundan, en önemli toplumsal birliktelik olarak kabul edilmiştir. Ahilik şartlarının bir kısmı elbette mesleklerin yaşatılması adına yeni ustaların yetişmesiydi.
Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yurt sathında faaliyete geçirdiği Köy Enstitüleri gibi, Ahilik loncalarının da yurdun her tarafında işlevleri varmış.
Lonca, Osmanlı Devleti'nde de kent esnafının ve küçük çaplı üretim yapan zanaatkârların örgütlenme biçimiydi. Temelini Ahilik'ten alan Osmanlı lonca düzeni 15. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış olarak 20. yüzyıl başlarına kadar varlığını sürdürmüştür.
Benim yetiştiğim dönemlerde, okullar tatil olur olmaz, gençleri herhangi bir iş yerine çalışmaya vermek için çabalarlardı. Gençlerin yeteneğine ve merakına göre, terzi çıraklığına, pazarcıların yanına, tamirci çıraklığına, tornacı çıraklığına, ahşap işleri ustalarının yanına hem tatilini değerlendirsin hem de meslek öğrensin istenirdi.
Dönemin meslek ustaları, genelde tanınan, itimat edilen kişiler olurdu. Son yıllarda duyduğumuz taciz, saldırı, tecavüz, sarkıntılık gibi haberleri duymazdık. “İletişim araçları fazla yoktu” dediğinizi duyar gibi oldum. İnanın o yıllarda da fısıltı iletişimi bu günkü sosyal medya kadar güçlüydü. En azından her haberi öğrendiğimizi sandığımız sosyal paylaşım sitelerindeki oyun ve resim paylaşımlarına göre daha etkili sözlü haber paylaşımları olurdu.
Günümüzde artık itimat edebileceğimiz usta pek kalmadığı gibi çırak eğitimi verecek ustalarda azaldı. Gençlerde heves var mı? Derseniz, o da kalmadı. Birçoğu masa başı işler istiyor. Zaten, birçok gencimiz de çalışmaya meyilli değil. Kafeleri mekân tutmuş gençlerimiz, maalesef iyi yetişemiyor. Kabahat bel ki de şımartan ebeveynlerde. El bebek gül bebek yetiştirince, söz geçirme zamanını da kaçırmış oldular.
Hoşça kalın, 30 yaşına kadar eti senin kemiği benim diyerek çıraklığa vermeye kıyamadığınız gençlere, arttık toplum için çalışıp gayret etmeyi öğretmek için çabalayın.