Türkiye’yi çağdışı bir din
devletine dönüştürmeye azmetmiş AKP iktidarının giderek konuştuğumuz dili de
geriye götürme ve güya “Osmanlılaştırma” gerçekte ise Arapçalaştırma gayretleri
neredeyse devlet politikası haline getirilmiştir.
Ulusumuzu “ümmet” yapmaya
çalışmanın doğal sonucudur bu…
Türk Dil Kurumu bağımsız bir
dernek olduğu halde, Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetnamesi yasa ile bozularak
bir devlet kurumu haline dönüştürülmüştür. Mustafa Kemal Atatürk’ün
vasiyetnamesiyle bu kuruma özgülenen parasal destek de iradesinin dışında bu
kuruma aktarılmaktadır.
Bunlar zamanı tersine çevirme,
suları geri akıtma gayretleridir. Türk Dil Kurumu devlet dairesine
dönüştürülmeden önce “dil devrimini” gerçekleştirmiştir. Bu konuda İsmet İnönü
şöyle diyor:
“Şimdi sade gibi görünen bir
takım sözleri sizlere hatırlatacağım ki bunlarla köylerimize kadar dilde yeni
bir anlayışın temeli atılmıştır. “nefer” er oldu, “zabit” subay oldu. Yarbay,
albay şimdi hiç kimsenin yadırgamadığı sözler olarak kullanılmaktadır. Bunun
gibi ordunun bütün hizmetlerinde Dil Kurumu doğrultusunda terimler bulmak ve
kullanmak isteği yerleşmiştir. Bunun gibi ekin hayatımızda (kültür hayatımızda),
yazarlarımız, edebiyatçılarımız yeni dilde anlatım biçimi bulmaya çalıştılar.
Dilde yabancı kuralların eski terkiplerin kalkıp Türkçe, sade dilbilgisi
kurallarının yerleşmesi hemen hemen kendiliğinden gerçekleşmiştir. Artık Arabî
terkipti, Farisî terkipti yahut beraber terkipti böyle bir şey kimsenin
zihninde yok, dilinde yok ve dileğinde yoktur. Bu, dilin Türkçeleşmesi için en
etkili durum olmuştur.” (İsmet İnönü XIII. Türk Dil Kurultayı).
Türkiye, yüz yıllık dilde
özleştirme çabalarından sonra Osmanlıca adındaki uydurma, Arapça, Farsça,
Türkçe karışımına teslim olmayacaktır. Bugün bilim ve teknik alanında her
terimin Türkçe karşılığı vardır. Türkçe sonsuz üretim kabiliyetine sahip bir
dildir. Bugün REM dediğiniz zaman işçimiz, köylümüz bundan bir şey anlamaz.
Fakat “Bilgisayarın belleği” dediğiniz zaman herkes anlar.
Bütün dünyada kişinin kendisine
sıkı sıkıya bağlı haklar vardır. Bunlardan birisi evlenme hakkıdır. Kimse
vekâleten evlenemez. Evlilik akdini bizzat kendisi bulunmak ve imzalamak zorundadır.
Bunun gibi kimse vekâleten vasiyetname yazamaz, yaptıramaz. Çünkü vasiyetname
de kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Gerekli şekil koşulları yerine
getirilmişse artık onu kimse bozamaz. Çünkü ölenin son arzularıdır bunlar…
Buna rağmen yasa ile Mustafa
Kemal Atatürk’ün vasiyetnamesi bozulmuştur. O’nun gelirlerinin bir kısmını
özgülediği kurumlara “Vahdettin Sempozyumu” düzenlettirilmiştir. Mustafa Kemal
Atatürk’ün “Nutuk” kitabında, “hain ve İngiliz işbirlikçisi” olarak
nitelendirdiği kişiyi yücelten böyle bir sempozyum ne hukukla ne hakla ne de adaletle
bağdaşır.
Elbette AKP iktidarı gittikten
sonra başta “Atatürk Orman Çiftliğinin” talan edilmesi olmak üzere bütün
bunların hesabı sorulacaktır.
Bugünkü “Çağdaş Türk Dili”
dergisinde yayınlanan, Türk Dil Kurumu’nun 40. Yılında İsmet İnönü’nün
konuşmasını okuyunca çok etkilendim. Şöyle diyor:
“Sevgili Arkadaşlarım, bugün Türk
Dil Kurumunun kuruluşunun 40. Yılındayız. Atatürk idaresinde Türk Dil Kurumunun
kurulması ve yürümesi için alınan ciddî kararın, ciddî atılımın kırkıncı yılını
kutlamakla mutluyuz. 40 yıl size uzun geliyor, benim için geçen hafta kadar
yakındır. (Alkışlar) Önümüzdeki kırk yılda Türk dili bütün uygar ulusların
ihtiyaçlarını karşılayan diller gibi edebiyatta, bilimde büyük gelişmesini
yapmış bir ulusal dil olarak yer alacaktır. Türk dilini ve Türk Dil Kurumunu
bekleyen gelecek bu kadar güven dolu ve bu kadar sağlamdır. Onun eşi olan Türk
Tarih Kurumuyla beraber gelecek zamanlara yüreğimin dolusu umutlarla bakıyorum.
Son derece mutlu ve şevkli bir halde bu kurumu kutluyorum…”
Bugün devlet dairesi haline
getirilmiş “Türk Dil Kurumu” yerine, Mustafa Kemal Atatürk’ün iradesine uygun
şekilde bir dernek olarak “Dil Derneği” aynı doğrultuda çalışmalarını
yürütmektedir.
Her ay fırından taze çıkmış bir
somun ekmek gibi “Çağdaş Türk Dili Dergisi” kapınızdan içeri girebilir. Bunun
için çok söze gerek yok. Yıllık sürdürüm (abone) bedeli 75 liradır. 0 312 425
83 60 telefonla veya İBAN TR37 0006 4000 0014
2280 2490 06 hesaba 75 lira yıllık sürdürüm bedelini
yatırmak yeterlidir.
Karanlığa
küfretme bir mum yak.
Sadece
Çağdaş Türk Dili Dergisine abone olmak bile bu gerici, Cumhuriyetin Temel
İlkelerinin düşmanı, Mustafa Kemal düşmanı iktidara karşı bir dayanışma ve
karanlığa bir mum yakmaktır.