Zevk bu ya, vatandaş gerilim filmlerini seviyor işte. Laf aramızda ben de severim. Ama bazıları da bu zevki hiç anlamaz. Eh bir yerde haklılar tabii. Ülke ortamı, her daim gerim gerim gerilirken, bir de fazladan gerilim filmi izleyip, bundan da zevk almayı, anlamıyor haliyle insanlar. Genelde şöyle bir konuşma olduğunu kurguluyorum evlerde:

 

_ Ne izliyorsun?

_ Gerilim filmi. Ama çok güzel.

_ Bu saatte gerilim mi? Nesi güzel?

_ Gel bak anlarsın. Bakalım çözebilecek misin?

_ Neyi?

_ Olayın düğümünü!

_ Benim kafam basmıyor böyle alengirli şeyleri! Şimdi, kim ne yapmış?

_ Sus da izle!

_ Şurdaki suçluya benziyor!

_ Nerden çıkardın?

_ Bilmem, kötü kötü bakıyor sanki!

_ Hadi ordan! Gerilimde en umulmadık kişi, suçlu olarak çıkar karşına! Ama, öyle hemen ortaya çıkmaz! Bazen tesadüfen, bazen de suç ortaklarıyla kavga ettiğinde düğüm çözülür!

_ Düğüm ne?

_ Bana racon kesme! Bırak da filmi izleyeyim!

_ Racon ne?

_ Boş ver, uzun hikaye. Sana fıkra anlatayım mı?

 

_ Niye?

_ Filmin içine ettin de ondan!

 

Bak fıkraya; “zincirleme suç” diye buna derim ben:

Fıkra

“ Trafik polisi çevirme yapıyormuş. Bir aracı durdurmuş.

Polis: _ Tebrikler beyefendi, bu gün emniyet kemeri takan ilk kişi sizsiniz. Size bin lira para ödülü veriyoruz. Ne yapmayı düşünüyorsunuz?

 

Şoför:_ Ehliyet alırım o zaman.

Polis:_ Ehliyetiniz yok mu?

Şoförün karısı:_ Siz ona bakmayın memur bey, sarhoş da ne dediğini bilmiyor!

Polis şaşkın şaşkın bakarken, arka koltuktan bir ses:

_ Ben size, çalıntı arabayla çıkmayalım, polis çevirir demedim mi?

Polis tam tepki verecekken, bagajdan bir ses daha gelir:

_ Sınırı geçtik mi?