Merhaba
Kademeli
özgürleşmeye geçtiğimiz bu günlerde pandemi bize ne öğretti…
Basit görüp
farkında olmadan yaşadığımız değerlerimizin bizim için ne denli önemli olduğunu
öğrendik.
Maske
takmadan nefes almanın güzelliğinin farkına vardık.
Pandemi
zamanına kadar kolonya içindeki etil alkol oranının oluşturduğu zararları
tartışırken, şu an içindeki alkol miktarının virüs üzerine kurduğu hakimiyetin
hepimiz farkındayız.
Uzun süredir
evlerimiz de idik ve bu bizim seçimimiz değildi. Ama dünyayı bu hale getirmek
bizim seçimimizdi.
Biz
evlerimize kapandığımız süre içinde doğa kendisini yeniden keşfetti. Kapanma
sürecinde doğa daha erken uyandı. Çiçekler daha erken açtı. Yok olmak üzere
olan arılar şehre indi. Biz doğaya ve özgürlüğe hasret izole idik ama doğa
şifalandı.
Birbirimize
dokumadan karşıdan sevmeyi öğrendik. Özlemin kıymetini anladık.
Yakınlarımıza
gönülden veda etmeyi öğrendik dokunmadan, konuşamadan, veda edemeden. Son
görevlerimizin geleneksel boyutu değişti.
Diğer taraftan
yalnızlaşmayı öğrendik. Seyretmeyi öğrendik. Birebir diyalog halinde iken
farkında olmadığımız veya reddettiğimiz davranışların aslında bazen ne kadar
ileti dolu, ne kadar yıkıcı olduğunu fark ettik.
İşyerleri
kapandı veya eleman azaltma yoluna gitti.
Bazılarımız
evden çalıştı. Bu izolasyon bazılarımızın üretimlerine yeni boyutlar getirdi.
Teknolojiyi
daha yakından tanıdık. Online grup görüşmeleri ile birbirimizle özlem giderdik,
kimbilir belki de her zamankinden daha fazla temas halindeydik.
Online
alışveriş yapmayı öğrendik. Bazılarımız evden satış yapmayı öğrendi. Sunum
yapmayı öğrendi. Hiç olmadığı kadar kişisel gelişim eğitimleri ve pazarlama
teknikleri eğitimleri ilgi gördü.
Bütün bu
durum doğanın ve virüsün oluşturduğu yasaklara karşı hayatta kalmanın çırpınışları
idi.
Tabi ki
sanatta bu durumdan payını aldı.
Sergi yasaklarının
gelmesi ile birlikte, çözüm arayışları başladı. Şimdi sanat adına ne
yapılabilirdi? Nasıl olacaktı? Nasıl yapılabilirdi?
Organizatörler
online sanat sergileri yapmayı keşfettiler. Tarihinde ilk defa online sanat
fuarları yapıldı. Resim yarışmaları seçmeleri ve sergileri online yapıldı.
Aslında bu durum ilgi alanlarımız dahilinde, internetin ulaştığı her noktada
dünyanın en ücra köşesindeki etkinlikleri online izleme fırsatını sundu bize.
Online sanat
buluşmalarına tanık olduk. Instagram ve youtube bu konuda çok iyi katkı
sağladı. Her gün seçim yapma ve canlı sanatçı diyalogları izleme fırsatı sundu
bize.
Müzayedeler
online devamlılığını sürdürdü. Koleksiyonerler art dealerlar ile bu duruma
katkıda bulunmaya devam ettiler. Pandemiden en çok beslenen kurum müzayedeler
oldu sanırım. Aslında ben bu durumun bir şekilde sanat market olduğunu
düşünüyorum. Ya da sanat market olarak adlandırmak istedim.
Ekonomik
gelgitlerin sanat marketlerdeki durumu sanatçının ekonomik anlamda bir
güvensizlik ve sorun oluşturmasına sebep verdi. Ama bu durumu iyi değerlendiren
sanatçılar için online platform iyi bir tanıtım aracı olarak kullanıldığı
kesin. Yani bu durum aynı zamanda genç koleksiyonerler ve genç sanatçıları için
dezavantaj olarak değerlendirilse de ben avantaj olduğunu düşünüyorum. Hayatımıza
yeni bir renk yeni bir nefes getirdi. Sanata bağlanarak, hayata farklı gözlerle
bakmamızı sağladı pandemi...
Dijital ve
çevrimiçi olanaklar arttı. Normal M.E.B.
eğitimleri dışında çevrimiçi diyalog ve eğitimleri bütün kurumlar kullanmaya
başladı.
Kesin olan
bir şey var ki pandemiden önce ve pandemiden sonra olarak adlandıracağımız bir
dönem oluştu.
Tabi ki zaman
içinde fiziksel dünyamıza geri döneceğiz. Covit bize alışacak biz covite. Birlikte
yaşamayı öğreneceğiz.
Bu dönemde
korkularımızı arkamızda bırakarak umutlarımıza yönelmemiz en iyi kazanımlarımız
arasında olacaktır. Yapıcı olmaya, daha çok üretmeye, daha çok okumaya, eksiklerimizi
tamamlamaya yönelik daha çok eyleme geçmeye, spor yapmaya, hobi edinmeye, tüm
sanat dallarının kurtarıcı ve rahatlatıcı etkisini işlevsel haline getirmeye
olan yönelimimiz, bu dönemden kazançlı ve sağlıklı çıkmamızı sağlayacaktır.
Sanatın hayata tutunma ve ruhsal motivasyon için ne kadar değerli olduğunu
tekrar tekrar hatırlamalıyız...
Ekonomik
belirsizliklerin negatif etkisinden bahsetmek istemiyorum. Ama bir gerçek var ki
daha çok koleksiyoner oluşmalı ve daha çok sanatçıya ulaşmalı.
Çok şey
söylenir ve yazılır bu dönem ile ilgili. Ben sadece az da olsa paylaşmak istedim.
Tabi ki bu
durum da geçecek ve biz tarihte önemli toplumsal olaylar çerçevesinde bu durumu
okuyacağız ve ömrümüz var ise bizde buna bu duruma tanık olduk diyeceğiz.
İşte tam bu
noktada hoşça kalın. Umudunuz hiç bitmesin.