Akdeniz Gerçek Gazetesi Ailesi’ne yeni katılan biriyim. Bugün ilk köşemi ‘Gülerek başlayalım ki gülerek gitsin’ diyerek sizinle paylaşmak istiyorum. Kendimce Türkiye’nin en iyi 2 komedi dizisini seçmemin sebebi şehir efsanesi olup olmadığı bilinmeyen ‘Televizyonlardaki 3 saniye kuralı’ Bende bu kuralı doğru kabul ederek, sizleri yıllarca güldüğünüz, kötü gününüzde ufakta bir tebessüm ettirebilen iki diziye götüreceğim.
Tabi ki ‘Leyla ile Mecnun’ var. 2011 yılında başlayan ve üç sezon boyunca izleyicileri kahkahalara boğan ‘Leyla ile Mecnun’ absürt komedisi ve sıra dışı karakterleriyle Türkiye'nin en unutulmaz komedilerinden biri olmayı başardı. Burak Aksak’ın kendine has dili o kadar etkiliydi ki sizi bir anda güldürüp daha kahkahanız bitmeden hüzne ve kedere boğup öksürtüyordu. Oyuncularda bir o kadar Burak Aksak’ı anlamış olacak ki, şahane sahneler çıkartıyorlardı. Samimi ve sıcak bir ortamda, kendisini tüm Türkiye’ye sevdiren bu dizi dönemin ‘Gezi Parkı’ olayları sebebiyle TRT’de final yapamaması da dizide, bizi kedere boğduğu gibi hissettirmişti. Sağolsunlar. Varolsunlar. Yaşasın TRT. Dijitale düşecek dizi miydin sen be Leyla ile Mecnun? Dizinin en dikkat çeken yönlerinden biri, klasik Türk dizilerinden ayrılarak absürd mizahı benimsemesi ve bu sayede izleyicilere farklı bir deneyim sunmasıdır. İlk bölümden itibaren seyirciyi gülme krizine sokan Leyla ile Mecnun, kahramanlarının sıra dışı kişilikleri ve olay örgüsündeki absürtlükleriyle dikkat çekiyor. Mecnun Çınar karakteri, kendine has tavırları ve tuhaf dünya görüşüyle izleyicinin sevgisini kazanıyor. Leyla ile Mecnun'un aşkı, sıradan romantik dizilerin aksine gerçekçi olmayan idealize bir aşkı değil, gerçek hayatta karşılaşılabilecek türden karmaşık bir ilişkiyi işliyor. Hikaye, klasik Türk televizyonundan farklı olarak karakterlerin içsel çatışmalarını ve komik yanlarını başarıyla işliyor. Aksak, izleyiciye absürd mizahın yanı sıra derinlikli bir hikaye sunarak Leyla ile Mecnun'u diğer yapımlardan ayırıyor.
Aile bağları ve kardeşlik temasını işleyen ‘Kardeş Payı’ eğlenceli diyalogları ve sıcak atmosferiyle izleyicilere keyifli anlar yaşatmış bir komedi dizisidir. Metin ve Ali’nin ‘BOR’ ile çalışan araba yapmasına kadar geçen süreçte ofansif ve çarpıcı bir dille insanlar üzerinde ‘Bak hocam bunlar diğerlerinden farklı. İzleyin bunları. İyi. İyi’ izlenimi bırakmış ve 35 bölümle gönüllere taht kurmuştur. Dizi, sıcak bir aile ortamında geçen olayları komik bir dille işleyerek izleyicilere güldürüyor. Her bir karakterin kendine özgü komik özellikleri, izleyiciyi güldürmenin yanı sıra karakterlere bağlanmalarını da sağlıyor. Kardeş Payı, mizahıyla sıradan bir aile yaşamının içinde gizlenmiş komik anları ortaya çıkararak izleyiciyi günlük yaşamın stresinden uzaklaştırıyor. Dizi aynı zamanda günümüz toplumundaki çeşitli konuları ele alarak izleyicilere düşündürücü anlar sunuyor. Kardeş Payı, komik diyalogları ve eğlenceli hikayesiyle izleyicileri güldürürken, altında yatan derin anlamlarla da düşündürüyor. Kardeş Payı, Türk televizyon tarihinde hem güldüren hem de düşündüren bir komedi dizisi olarak öne çıkıyor. Güçlü senaryosu, başarılı oyunculuk performansları ve duygusal derinliğiyle Kardeş Payı, izleyicilere mükemmel bir denge sunarak Türk dizi sektöründe unutulmaz bir yer edinmiştir. Selçuk Aydemir’in farkını görüyoruz. Bence Selçuk Aydemir’de Kardeş Payı’nı göstererek, ‘Bakın bunu biz yaptık’ diyerek geçmişe selam çakıyordur. Çakmalıdır.
Not: Leyla ile Mecnun’un senaristi Burak Aksak ve Kardeş Payı’nın senaristi ve yönetmeni Selçuk Aydemir kuzen. Demek ki komedi yapmak doğuştan gelen bir şey. Niye bu 2 kuzen yakın tarihte ortak bir proje yapmadılar diye düşünüyor bazıları. Bazıları. Cevap var mı? Selçuk Aydemir? Burak Aksak?