Geçtiğimiz gün bir arkadaşımla, her olayın matematikleştiğini konuştuk. Örnek verdim; Futbola eskiden olduğu gibi bir talep ve hevesin düştüğünü, her maçın kağıt üstüne oynandığını, futbolun seyir zevkinin düştüğünü, yetenek ve tutkunun ön planda olması gerektiğini belirttim.

Artık her olayın matematiksel hesaplarla kağıt üstünde belirlendiğini ve gerçekliğin hazzını yok ettiğini düşünüyorum. Futbol sadece bir örnekti.

İnsan doğasına aykırı olan gelişimi reddediyorum. Bunları söylediğimde bana karşı çıkıp, sağlık, teknoloji gibi sektörler gelişmezse sen nasıl yaşayacaksın? Dediğinizi duyuyorum. İnsanı hasta yapan asıl olayda bu vahşi gelişimdir.

Teknoloji elbette olmalı ama insan doğasını tehdit edici şekilde değil. Robotlaşmadan insan kalabilmeliyiz.

Robotlar ve insanlar arasında bir savaş olacağını birçok bilim kurgu yazarı söyledi. Pek mantıklı gelmiyor tabi. Olsa peki böyle bir şey. Robotlar ve insanlar savaşsa. Bence robotlarla insanlar savaşmaz. Robotu üreten insanlar ile insanlar savaşır.

Börü 2039 dizisinde bu konu işleniyor. Geçenlerde izledim. Yapay zekanın gelişimi ile alfa zekalar ortaya çıkıyor.

Bu alfa zekalar insana hükmetme ve dünyayı ele geçirme noktasında hedeflemeler yaptığı için gelecekten gelen bir grup ana kadromuza savaş açıyor. İlk Börü dizisinde gönüllere taht kuran ekip alfa zekayı savunuyor.

Gelecekten gelen ve üstün teknolojileri olan grup ise alfa zekanın yok edilmesi gerektiğini düşünüyor. Maalesef bu dizide karşı tarafı tutuyorum.

Kızıl elçi isminde gelecekteki kendisi olduğu düşünen Kemal Boratav, alfa zekanın gelişimi için çalışıyor.

Alt metni çok güçlü bir dizi. İnsanın insan olarak kalması gerektiğini bir çok sahnede hatırlatıyor bizlere. Alfa zekanın karşıtı olan grubun lideri ise alfa zeka sebebiyle eşini araba içerisinde kaybeden Tufan alfa zekayı yok etmeye çalışıyor. Yapay zekanın gelişimini engellemek için dünya savaşı çıkartılmak isteniyor. Bu yüzden de suikast girişimi planlanıyor. Dizi gayet iyi. Yapay zekayı da olduğu ve açacağı sorunlara detaylı değiniyor.

Dediğim gibi Tufan’ın tarafını tutuyorum. İnsan doğasına aykırı bir durumu asla kabul etmem.

Bu durum Türkiye’de yapay zekanın gelişimi konusunda ilk yapımlardan.

Sözün özü insan doğasını kaybetmeyelim.