Neden bu yazı başlığını attığımı size bir ifade edivereyim:

Gazipaşa kırsalında 41 köy var. Merkezinde de sanırım bu rakama yakın mahalle ve köyler var. Bu köyler tümüyle toprağa bağlı, toprak ve hayvancılık tarımıyla meşgul olan insan topluluklarından müteşekkildir.

 Merkezde ve bazı yaylalardaki örtülü tarım faaliyetlerini de ilaveten sayabiliriz.

Sebze, meyve, bağ bahçe işleri vardır halkın anılan kırsaldaki tarımsal faaliyetleri+ merkez köylerinde yapılan tarımsal faaliyetleri sırasında ve ayrıca örtülü tarım alanlarında tonlarca kimyasal gübre, toksik tarım ilacı (ensektisit, pestisit ve herbısıt, çok tehlikeli zehirli ot ilacı) kullanılmaktadır.

"Toros Dağları’ndan geliyorum" başlığı altında yazdığım yazıların devamı içinde kentlerde ve kırsalda yapmış olduğum araştırmalarda çok ağır çevre sorunlarına, sağlık ve sosyal sorunlara tanık oldum. İnsan hayatında sıkça kaliteli yaşamdan falan bahsedilir.

Öncelikle bölgemizde bu konuların çözümüne yönümüzü dönmeyi düşünüyorsak ki, buna şiddetle ihtiyaç vardır.

Yukarıda bahsedildiği gibi, kısa, orta ve uzun vadede sözünü ettiğim coğrafyamızda (doğamızda-çevrede, su kaynakları ortamında ve genel çevrede) gerekli tedbirlerin alınmaması halinde topraklarımız ve yer altı-yer üstü su kaynaklarımızda, hatta tarım ürünlerimizde ciddi kirlenmeler söz konusudur.

Bu nedenle bölgemizde tüm tarım topraklarımızda toprak analizleri yapılmalı, bu nedenle hoyratça kimyasal gübre ve sınırsız tarım ilacı kullanılmasının önüne geçilmesi sağlanmalıdır.

Aynı şekilde tarım teşkilatımız başta olmak üzere, konuyla ilgili diğer kurum ve kuruluşlarımızın çalışmalara müdahil olarak ve hatta kurumlar arası geniş tabanlı ve kalıcı koordinasyon planlamaları yapılarak kanser tarlası haline dönüşme noktasındaki tarım alanlarımızın yeniden geri kazanılması tarihi bir vaka olarak karşımıza çıkmış olacaktır.

söz konusu planlama yapılabilirse hastanelerimizde ki kanser vakalarına önlemler getirilmiş olacaktır. Lütfen bu bir çağrıdır. Kurumlarımıza ithafen; ilanen duyurulur.