İLLERİMİZİ VE İLÇELERİMİZİ YÖNETEN BÜROKRATLARA VE SİYASİLERE İTHAF OLUNUR:
Toplumumuzun şehir ve kasabalarda kaliteli bir yaşama sahip olabilmesi için o beldeyi yöneten hem idari hem de siyasi alanda yönetim görevinde bulunanlara çok iş düşmektedir. Fakat yetmez. O şehirde, o beldede yaşayan insan toplumunu, fertleri görüş ve düşüncelerini dikkate almayan karar organları karar mercileri yönetimde asla başarılı olamazlar.
Bu noktada bir iki örnek vererek meseleyi daha iyi anlatmış olabilirim. Esasen insanın kendinden bahsetmesi pek şık değildir biliyorum ama yaşanmış bir takım kötü anılardan sonra şahsım üzerinde örneklemelerde bulunmayı uygun buldum. Farklı bakanlık kuruluşlarında 30 yıllık hizmetten sonra da kendimi kentimizin sorunlarına adadım.
Şöyle ki, Kentin trafik sorunları başta olmak üzere, yıllardan bu yana kentimizde 100 civarındaki semt pazarlarının , açıkta satılan gıdalar, taklit ve tahşiş şüpheli gıdalar, ambalajlı sular, hava ve gürültü kirliliği, kaldırım işgalleri, kıyı sularımız, kıyı işgalleri, pestisitler, herbisitler, toksik kimyasallar, çarpık şehirleşme, yeşil doku erozyonu katı atıklar ve daha bir çok konuyla ilgili olarak 31 yıldan bu yana da gönüllü çalışan bir vatandaşım.
Bu süre zarfında, tabiatıyla andığım konular bazında ilgili devlet kurumlarıyla gereken dayanışma içinde kalarak kamusal hizmetlere katkı koymak, bireylerin vicdani ve insani görevidir değil mi.... Ama işler umulduğu ve hayal edildiği gibi olmuyor elbette. Bizler kamu yararı adına, milletimizin, ülkemizin kalkınması adına devletin eli ayağı, gözü kulağı , devletin kölesi olmaya yemin etmiş bireyleriz. Dolayısıyla işin durumuna ve türüne göre zaman zaman ilgili devlet kurumlarımızla istişareye mecbur kalmaktayız. Ama ne yazık ki, geçen 10-5 yıla yakın bir zamandan bu yana genel manada kurumlarımızdan randevu alamıyoruz, kentin sorunlarını kendi tespitlerimizle hazırladığımız raporları bürokratlarla görüşemiyoruz, kentin hayati meselelerini makamlara iletemiyoruz. Bu şartlarda makamlara kabul edilmiyor olmamızın sonucu kalkınma ve inkişaf hadisesi "iki iler bir geri" şeklinde yerinde sayıyor.
Devlet hizmetinde, kentlerin ve beldelerimizin kalkınmasında halkıyla entegre olmayan başta valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız, belediyelerimiz asla başarılı olamazlar. Özellikle AB ülkeleri ve ileri gitmiş diğer milletler göz önüne alındığında yukarıda beyan ettiğim bilgilerin çok kıymetli olduğu anlaşılacaktır. Söylemeye çalıştığım malumatlar, bürokraside çok kıymetli birer anahtar sayılır. Memleket hizmetinde sahiplenilmemek, iki taraf için de bir zulümdür biline...