Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanması Antalya’da da tepkiyle karşılandı. Dün Öğle saatlerinde Attalos Heykeli önünde toplanan gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile gazeteciler, “Özgür basın susturulamaz,halkın haber hamla hakkı kısıtlanamaz, inadına gazetecilik sloganları attılar.
Antalya’da ÇGD Akdeniz Şubesi'nin çağrısıyla DİSK, KESK, TMMOB'a bağlı sendika ve odalarla birlikte Halkevleri üyeleri, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Gül'ün tutuklanmasını protesto etti. Aralarında gazetecilerin de bulunduğu gruba CHP Antalya milletvekilleri Niyazi Nefi Kara, Mustafa Akaydın ve Devrim Kök destek verdi. Eylemde Cumhuriyet Gazetesi'nin bugünkü sayısı taşınırken Halkevleri üyeleri, gazeteyi meydanda ücretsiz dağıttılar. .
BASIN AĞIR BİR BASKI ALTINDADIR
Basın açıklamasını yapan ÇGD Antalya Şube Başkanı Mustafa Sözen,’’ Demokrasinin temel dayanaklarından biri olan basın, bugün her zamankinden daha ağır bir baskı altındadır. Halkın doğru haber alma hakkı çerçevesinde gazetecilik mesleğinin gereği olarak eleştirel haberler yapılması gerekirken, basın yayın kuruluşları haberleri nedeniyle çeşitli yollarla cezalandırılmaktadır. Gazete binalarının taşlanması, gazetecilerin darp edilmesi, basın yayın kuruluşlarına el konması, bu cezalandırma sisteminin rutin uygulamaları haline gelmektedir’’dedi.
HABERLERİN YAYINLANMASI SUÇ DEĞİL BİR GAZETECİLİK GÖREVİDİR
Son olarak dün iki meslektaşımıza yönelik baskı ve sindirme politikasıyla halkın doğru bilgilenme hakkının önüne geçilmek istenmiştir diyen Sözen,’’Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT’e ait olduğu yetkili kişilerce belirtilen, silah taşıyan TIR’larla ilgili haber ve belgeler nedeniyle yargılandılar. Bu haberlerin yayımlanması suç değil, tersine bir gazetecilik görevidir. Bu meslektaşlarımızın haberleri nedeniyle sorumlu yetkililerin yargılanması gerekirken, tersi oldu ve basın ve ifade özgürlükleri hiçe sayılarak meslektaşlarımız ağır suçlamalarla hakim karşısına çıkmak zorunda bırakıldı. Gazeteciler Can Dündar ile Erdem Gül, haberlerinden dolayı ‘’Örgüte üye olmadan bilerek ve isteyerek yardım etme’’, ‘’Siyasi ve askeri casusluk’’ ile ‘’Gizli kalması gereken bilgileri açıklamak’’ ile suçlandı’’ dedi.
İŞİNİ YAPAN HERKES AKP TARAFINDAN DÜŞMAN OLARAK GÖRÜLÜYOR
Türkiye’de işini yapan istisnasız herkes iktidar tarafından ‘’düşman’’ olarak görülüp, susturulmak ve hatta yok edilmek istendiğini belirten Sözen,’’ Haberlerinin ‘’halkın doğru haber alma hakkı’’ çerçevesinde kaleme alan iki meslektaşımız dün gündüz saatlerinde ifade vermek için gittikleri İstanbul Adliyesi’nde savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma istemiyle akşam saatlerinde İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Ardından mahkeme her iki gazeteci için tutuklama kararı aldı ve Can Dündar ve Erdem Gül, Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin üyesi ve eski yöneticileri de olan gazeteciler Can Dündar ile Erdem Gül’e ilişkin yargılama süreci, Türkiye’yi ‘’Terör örgütlerini destekleyen, onlara silah ve başkaca mühimmatlar gönderen ülke’’ konumuna getirenlerin yürüttüğü savaş siyasetinin bir parçasıdır. Anlaşılmaktadır ki bu ülkede işini yapan istisnasız herkes iktidar tarafından ‘’düşman’’ olarak görülüp, susturulmak ve hatta yok edilmek istenmektedir’’şeklinde konuştu.
BASKILAR SADECE BASINA YÖNELİK DEĞİLDİR
Baskıların sadece basına yönelik olmadığını belirten Sözen,’’Türkiye içinde sıkıyönetim uygulamaları, ülke dışında da uluslararası kirli ilişkilerin taşeronu olarak savaş siyasetini uygulamaya koyan Recep Tayyip Erdoğan ile AKP hükümetinin yeni dönemde üstlendiği temel misyon ‘’Savaş Hükümeti’’ olarak şekillenmektedir. Bu planın en önemli parçalarından birisi de basına yönelik sindirme, yıldırma ve baskı uygulamalarıdır. Bu baskılar, düşünmeyen, konuşmayan ve hakkını savunamayan antidemokratik bir toplum yaratmak isteyenlerin politikalarıdır’’şeklinde konuştu.
DENİZ TOPKAYA
