Hepimizin yaşamında dostlar vardır. Dostluklar insanı güçlü kılar çünkü. Ama dostlarınızı gerçekten tanıyor musunuz? Bu soru önemli aslında. Çeşit çeşit dostlar ve dostluklar var bildiğimiz.
Baki’ ye sormuşlar: “ Kaç çeşit dost vardır? “ diye. Baki, “ Üç çeşit dost vardır.” Demiş; “ Bir dost vardır, gıda gibidir. Sen onu her gün ararsın.” “ Bir dost vardır, ilaç gibidir, gerektiğinde ararsın.” “ Bir dost vardır, hastalık gibidir, o seni arar.”
Dostlarla yaşadığımız deneyimler, hepimiz için onları tanımlama gerekçesidir. Misal; “ Kara gün dostları vardır.” “ İyi gün dostları vardır.”
“Çıkar dostlukları vardır.” “Vefalı dostlar”, “ Vefasız dostlar” vardır.
Ama her durumda iyi teşhis etmek lazım dostları. Çünkü; “Dost”diyebilmek ve “dost“ diye bilmek. İkisi de ayrı şeylerdir.
“Eğer herkes, dost sandığı kimselerin, kendi arkasından söylemiş olduklarını duymuş olsaydı, dünyada dost kalmazdı.” Diyor Pascal…
Çok da haksız sayılmaz. Zaten o yüzden dost seçerken emin olmak isteriz. Başımıza gelen kötü olayların iyi tarafı; gerçek dostları yanımızda görerek seçmektir. Beaumont’ un dediği gibi;
“Dostluğunu ispat edene kadar, hiç kimse gerçek dost değildir.”
Ayrıca dostluk tek taraflı da değildir. Karşılıklı sevgi, saygı, vefa ve fedakarlığa dayanır.
“Bir dostun içinde ne kadar iyilik var? Ne kadar verdiğine bakar.” Diyor Shel Silverstein, bu karşılıklılık ilkesini vurgulamak isterken.
Dostlarımızla güler, dostlarımızla ağlarız. Sırlarımızın ortağıdır onlar. Onlara duyduğumuz güven, bizi güçlü yapar. Ama en çok savunmasız olduğumuz kişiler de, o dostlardır, en sevdiklerimizdir. İşte o yüzden kalbimizi de en kolay onlar kırar. Yaşamı boyunca “ dost kazığı” yememiş insan yoktur. Bir dostun kırdığı kalbi, bir başkası onarır. Sınama_ yanılma yoluyla ve yaşadığımız olaylarla buluruz gerçek dostları. Onların sayısı da bir elin beş parmağını geçmez ne yazık ki!
İnsan sosyal bir varlıktır ve dostlarıyla mutlu olur. Birbirlerini en iyi tanıyanlar dost olan insanlardır. Hatta o kadar iyi tanırlar ki; nasıl mutlu edip, nasıl inciteceklerini de herkesten daha fazla bilirler. Bu konuda Bob Marley şöyle diyor;
“Düşmanından çok, dostundan sakın! Çünkü dostluk biterse; sana nasıl zarar verebileceğini, en iyi dostun bilir.”