Dünyada ülke çocuklarına, ilk defa bayram armağan eden, onları, geleceğin mutlu bireyleri yapmaya çalışan Atatürk gibi bir lidere sahip ve o liderle yola çıkan, bir milletiz. Bununla ne kadar gurur duysak azdır. Hepimizin çocukluk anılarında, coşkulu 23 Nisan bayramları vardır, mutlulukla andığımız. Düşünsenize, bütün çocuklar, çiçekler gibi renk renk giyinir ve o heyecan verici bayram törenlerine katılırdık, güle söyleye. O günleri özlemle anarken, insanın nasıl da burnunun direği sızlıyor değil mi?

 

İşte yine bir “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı kutlayacağız coşkuyla ama çocuklarımız gerçekten mutlu mu diye de soracağız kendimize!

 

Çünkü; yokluk, yoksulluk ve pandemi döneminin ailelere verdiği sıkıntı, huzursuzluk ve mutsuzluk, belki de en çok çocuklarımızı etkiledi. Oysa onlar, en kıymetlimiz, en sevdiğimiz, en değer verdiğimiz varlıklar. Ailelerin içine düştüğü yoksullukla birlikte, ülkemizde ne yazık ki, küçük yaşta eğitimden koparılarak çalışan, çalıştırılan çocukların sayısı hızla artmıştır! Çocukluklarını yaşayamayan bu çocukların, durumu endişe vericidir. Daha da kötüsü; gelişimleri ve sağlıkları risk altındadır.

 

Yasalara ve yasaklara rağmen, küçük yaşta ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılan çocukların bu durumunu, Uluslararası Çalışma Örgütü ( ILO) tahmini sayılarla belirtmiş! İnsan okuyunca dehşete kapılıyor; “Dünyada her 10 çocuktan 1’i işçi” diyor örgüt. Ne kötü değil mi? Oysa;

 

Anne_ baba olmak ve çocuk yetiştirmek, ciddi ve ihmale gelmez bir iştir. Hatta belki de dünyanın en güzel işidir. Bu konuda;

 

“Hangi işi ve görevi yapıyor olursan ol, fark etmez! Çocuğun büyürken onun yanında olup, rehberlik etmenden daha önemli hiç bir iş ve görev olamaz. Öyle olduğunu düşünen ve iddia eden ebeveynler, dönüp kendi önceliklerini sorgulamalıdır. Ve ardından, çocuğu büyürken yanında olacağı şekilde iş yaşamını düzenlemelidir. Siz onlarca farklı iş yapabilirsiniz. Lakin, çocuğunuzun sadece bir tane anne ve babası vardır.”

 

Diyor, Dr. Bora Küçükyazıcı. Haklı aslında. Çalışan ve çocuğuna daha az zaman ayıran anne ve babaların, sonradan, kaçırdıkları o çok değerli anlar için, nasıl büyük bir suçluluk ve pişmanlık yaşadıklarını bilmeyen yoktur. Bu yüzden;

 

“Çocuğunuz büyüyüp, evden ayrıldığında, onunla daha fazla zamanı geçirmemiş olduğunuz için çok üzüleceksiniz” diyor Frank Scully.

 

Unutmayın, çocuklar, mutlu olmak için doğarlar. Siz onların yanında olup, mutlu bir çocukluk yaşatırsanız, her günleri bayram olur.