Yıllarca memleketine hizmet etmiş büyüklerimizin, bu gün en rahat edecekleri zamanları ‘ay sonunu nasıl geçiririm’ diye düşünmesi acı. Evi olmayanın işi zor da evi olan bile emekli maaşıyla geçinemez ki geçinemiyor da…

İkinci iş yaparak geçinmeye çalışan emekli sayısına bakın, lütfen çevrenizde. O kadar çok ki. Çoğu da sigortasız günlük ve güvencesiz işlerde çalışıyor. Maalesef yaşanan zamlar ve makyajlansa da gizlenemeyen enflasyon rahat yaşam şansı vermiyor emekliye…

Hal böyleyken işsiz evladı, okuyan torunu olan bir emekli kendisi geçinemezken nasıl yakınlarına el uzatacak…

Uzatamıyor maalesef…

O vakit de içler acısı bir yaşam ortaya çıkıyor. Utanarak, borçla, krediyle alışveriş…

Ama gelin görün ki faturalara yetişemeyen emeklilerin intihar vakaları bile maalesef yürekleri sızlatmıyor…

Sızlatmıyor ki kendileri ceylan koltuğunda oturanlar emekliyi açlığa, sefalete mahkum ediyor…

Oysa vaatler havada uçuşuyor…

Ramazan Bayramı’nı güle oynaya karşılamak isteyen emekli 1.100 Lira’lık bayram ikramiyesini duyunca hüsrana uğradı…

Onca mücadele, basın açıklaması, miting…

Yetmedi…

Ama pes etmiyor emekli…

Ne diyor Emekli Sen Şube Başkanı Mustafa Ayar, “Mücadeleye devam”…

Türkiye Emekliler Derneği Başkanı İbrahim Tezcan da sandığa işaret ediyor…

Yarın sandık zamanı oy istenecek nasılsa…

Nasıl oy verir mi emekli…

Bu gün çalışanın bile asgari ücretle geçinemediği bir ortamda emekliye insan onuruna yaraşır maaş ve ikramiye şartken üzüldük bir kez daha…

Büyüklerimize saygı ve sevginin değil, refah devletin göstergesi olarak gereken yapılmalı…

Yıllarca ödenen prim karşılığında bile emekli açlığa, sefalete mahkum edilemez…

Sizin içiniz sızlamıyor olabilir ama benim sızlıyor…

Pazarda, manavda, kasapta bakın poşetlerine…

Emekli açken, tok yatanlara duyrulur…