Dünyada ve ülkemizde uygulanan neoliberal politikalar ve yapılan özelleştirmeler ile kamunun elindeki her şey, kar amacı güden özel sektörün eline geçince, sosyal devlet anlayışı da giderek zayıfladı.
Bu yüzden;
Hem dünyada hem de bizde; yoksul daha da yoksullaştı, zengin daha da zenginleşti! Gelir dağılımı eşitsizliği giderek büyüdü. Ama dünyayı sarsan Covid 19 virüsü sonrası, sarsılan ekonomiler yüzünden, yoksulla zengin arasındaki fark, uçuruma dönüştü! En kötüsü de dünyada artık gözle görülür bir biçimde “ bir avuç zengin”, bir yığın yoksul oluştu!
İstatistiki verilere göre, Türkiye gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa ikincisi, en yoğun çocuk yoksunluğunda ise Avrupa birincisi olmuş! Hayat pahalılığı, işsizlik, düşük ücretler ve hepimizi fena halde çarpan elektrik faturalarıyla yaşama savaşı verir hale geldik! Şimdi de ilaçlara zam gelince, ipin ucu iyice kaçtı! Esnaf zaten kazanamıyordu, elektrik faturaları yüzünden bir sürü iş yeri kapanmak zorunda kaldı! Dışa bağımlı ve üretmeyen ekonomi, Covid 19 sonrası hepimize pahalıya maloldu!
Dünyayı ve dünyadaki ekonomileri sarsan salgının bitmesi için, bütün dünya ülkelerinin aşı olması gerekiyor ama, yoksul ülkeler aşıya erişimi sağlamakta zorlanıyorlar! Salgın bir türlü bitmiyor!
Bu yüzden Uluslararası Af Örgütü, koronavirüs aşısı üreten şirketleri hedef alan sert bir açıklama yayınlayarak; onları “ açgözlü” olmakla suçladı! “Yoksulların da aşıya ulaşması gerektiğini anlamanız için daha kaç varyant atlatmamız gerekiyor?” Diye soran örgüt; “Bu şirketler 2021’in kahramanları olabilirdi. Ancak onlar kar etmeyi, insanlığın önüne koydular!” Dedi. Haksızlar mı?
Aslında sağlıkta, eğitimde, enerjide ve iletişimde kamulaştırmanın ve devletçiliğin önemi şimdi daha çok anlaşılır oldu. Devlet desteği, vatandaşın vergileriyle, vatandaşa hizmet olarak dönebilmeli! Bu da yeniden kamulaştırma yoluyla olur. Tamamen özelleşen hizmetlerde, kar amacı güden şirketlerin insafına bırakılan vatandaşlar, giderek yoksullaşırken, bir avuç gözünü kar hırsı bürümüş insan, fahiş fiyatlarla zenginleşiyor ne yazık ki! Bunların devlet eliyle denetim ve kontrolleri de zor oluyor tabii!
“ Bütün zenginliğin bir avuç açgözlü insanın elinde bulunduğu ve çoğunluğun sefalet içinde yaşadığı bir toplumda, kimse mutlu olamaz.”
Diyen Thomas More haksız mı? Dünyadaki mutsuzluğun, savaşların temel sebebi de bu değil mi zaten?
